Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Rotamızı pençeler çizmesin

Bir hanım meslektaşımızın yazısının başlığı çarpıcı: "Bu Ayılar Neden Saldırıyor?" Son zamanlarda o tür vukuatın sıklaştığı, ölü ve yaralı sayısının yükseldiği haberiyle başlayan yazıda bu vahim gelişmenin nedenleri de derinlemesine araştırılıyor. Küresel ısınmadan ormanların azalmasına kadar pek çok faktör tetiklemekte olabilirmiş ayısal şiddeti.
Eski avcılık merakımdan ötürü biraz ünsiyetim vardır söz konusu hayvanlarla. Çok açken, köşeye sıkışmışken, yaralıyken, bir de yavruluyken insanlara sıcak bakmadıkları bilinir zaten. Ama hiç öyle bir özrü olmayan ayının karşı yamaçtaki arkadaşıma hızla yöneldiğini ve vurularak durdurulduğunu gözümle görmüşümdür.
Yani ayıların niçin saldırdığı sorusuna verilebilecek en gerçekçi yanıt şudur:

"Ayı oldukları için."
***
Çok daha karmaşık ve çetin sorunları çözmeye çalışırken de fazla dolambaçlı yollara sapabiliyoruz. Örneğin şöyle bilmeceler hayal gücümüzün sınırlarını zorlamakta:
"Özgürlük için savaşma iddiasıyla kendilerini ve başkalarını kandıran kişiler nasıl yabancı çıkar hesaplarının hizmetine girer, çoluk çocuk dahil daha çok insan parçalamak amacıyla patlayıcı çevresine çivi dizmek gibi alçaklıkları niçin yapar?"
Yanıt basit:
Alçak oldukları için.
***
Peki, biz ne yapmalıyız? Doğru tepki ne?
Ne yapmamak gerektiğini düşünelim önce. Şunu soralım:
Köy sınırında ayılar insan öldürüyorsa, nasıl davranmak doğru olur?
Bölgedeki ayı soyunun kökünü kazımaya kalkmak, ormanı yakmak, muhtara sövüp saymak çözüm değildir herhalde. Saldırgan hayvanlar belirlenir, onları vurma işi avcılara bırakılır, gerekli yerlere çit çekilir, olaylara yol açan -her ayıya taş atmak gibi- davranışlardan vazgeçilir.
En önemlisi, köy içinde insanların insan gibi yaşaması sürdürülür. İyi kötü uygarca düzenin aksatılmamasına çalışılır.
***
Aklı başında adam bilinen biri dün akıl dışı bir laf etti:
"Yahu, televizyonlara bakıyorum. Okullar konuşuluyor, tiyatro tartışılıyor, köpeklerin korunması bile dert oluyor boyuna. Güneydoğuda kan gövdeyi götürürken, sırası mı yani?"
Bence tam sırası. Hatta, her zamankinden daha gerekli her sorunun enine boyuna didiklenmesi. Futbol ayıplarımızın giderilmesine bile çok daha özenle eğilmeliyiz. Çünkü gerçek apaçık:
Okullarımız zamanında yeterince incelenip düzeltilseydi... Nüfusumuzun büyücek bölümü tiyatroya gitseydi... Toplumumuz köpeklerin korunmasını önemseyen bir doku edinseydi... O yöndeki bütün gelişmelerin etkisiyle birbirimize daha insanca bakmaya başlasaydık...
Bugün güneydoğumuzda kan gövdeyi götürür müydü?
Aman bomba patladı diye uygarlık yolculuğumuzu yavaşlatmayalım, tersine hızlandıralım derim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA