Bu yazıyı bir manifesto değil; bir gerçeğin altının çizilmesi, sizlerle birlikte yürüdüğümüz yola bir ışık tutulması, ulusal bir sorumluluğun hepimizce omuzlanması olarak kabul edin lütfen.
Tarihçiler ileride bugünlerden söz ederken, "Türkiye'nin ufku 2013 yılının ilk yarısında aydınlandı" diyecekler. Veya "Türkiye'nin ufku 2013 yılının ilk yarısında karardı..." Zira şu sıralar bir yol ağzındayız.
Biz SABAH Ailesi olarak, tarihçilerin ilk seçeneği not düşmeleri için çabalıyoruz.
Biz SABAH Ailesi olarak, Türkiye'nin uzun geçmişinin en acılı ve kanlı sayfalarından birinin, asla bir daha dönmemek üzere çevrilmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz.
Biz SABAH Ailesi olarak, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için enerjisini boş yere tüketmemesi, geleceğine yazık etmemesi gerektiğine yürekten inandığımız için karınca kaderince barış filizlerini suluyoruz.
Biz SABAH Ailesi olarak, aynı gök kubbe altında ve aynı bereketli ve de -kutsal- topraklar üstünde hep birlikte sonsuza kadar kardeşçesine yaşayabileceğimize inandığımız için elini taşın altına sokanlardan olmak istiyoruz.
Biz SABAH Ailesi olarak, gençlerimizin mayınlı arazilerde ve dağlarda ölmeleri yerine AR-GE merkezlerinde "Yarının dünyası"nın inşasına katkı vermelerinin çok daha doğru bir tercih olduğunu bildiğimiz için bu hayati fırsatın kaçırılmaması gerektiğini haykırıyoruz.
Biz SABAH Ailesi olarak, işte bu gerekçelerle "Açılım ve Barış Süreci"ni yürekten destekliyoruz.
Çünkü biz SABAH Ailesi olarak, düşen her çınarın, kuruyan her fidanın Türkiye'nin geleceğinden çalınmış bir zenginlik olduğu gerçeğini asla unutmuyoruz.
Ve nihayet, biz SABAH Ailesi olarak, süreci yürekten desteklerken, attığımız adımların ve manşetlerin toplumun hiç ama hiçbir kesimini rencide etmemesi için de her türlü özeni gösteriyoruz.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...
