Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Irak gerçekleri

Irak'taki gelişmeleri doğru değerlendirmek için büyük fotoğrafı veya fotoğrafın bütününü görmek gerekiyor. Büyük fotoğrafı görmenin yolu da pek seslendirilmeyen gerçeklerden ve atlanan ayrıntılardan geçiyor.
Buyurun size unut(tur)ulmuş gerçeklerden ve ihmal edilen ayrıntılardan bir demet...

***

2003'te Başkan George W. Bush liderliğindeki ABD, Irak'a savaş açarken iki gerekçe öne sürdü:
1- Irak'ın kitle imha silahlarına, özellikle de kimyasal silahlara sahip olması.
2- Saddam Hüseyin'in El Kaide ile bağlantısının bulunması.
İki gerekçenin de yüzyılın en hayasız yalanları olduğu ortaya çıktı.
Daha vahimi, Saddam Hüseyin'in El Kaide ile işbirliği yaptığını iddia eden ABD, işgal döneminde ve pılısını pırtısını toplayıp çekildikten sonra Irak'ı El Kaide'den de beter bir terör örgütünün kucağına attı.
***

Musul'u IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) militanları işgal etmedi. Tüm mevcudu 2-3 bin kişi olan bir terör örgütünün, bir milyon nüfuslu bir kenti hem de tek kurşun bile atmadan ele geçirdiğine inanmak, insan aklına hakaret olur.
Musul'u Saddam Hüseyin'in komutanları, askerleri ve Baas Partisi'nin militanları teslim aldı. Bazı Sünni aşiretlerin desteğiyle. (Not: ABD bir ara Sünni aşiretleri de parayla satın almış ve terörle mücadele için onlardan "Sahva" birlikleri oluşturmuştu. 2011'de ABD çekilince Nuri El Maliki, Sahva'yı da, Sünni aşiretleri de kovdu.)
Ve bu operasyona "Teşekkür" için Musul'un girişine Saddam Hüseyin ile onun sağ kolu olan İzzet İbrahim El-Duri'nin portreleri asıldı. (Not: Saddam ile El-Duri aynı zamanda dünürdüler. Saddam'ın büyük oğlu Uday ilk evliliğini El-Duri'nin kızıyla yapmıştı.)
Bu da ABD'nin günahı: ABD ve onun işbirlikçisi İngiliz orduları Irak'ı teslim alıp Saddam'ı devirdikten sonra genel valiliğe Paul Bremmer'i getirdiler. Bremmer'in ilk icraatı Irak ordusunu lağvetmek, Baas kadrolarını temizlemek adına tüm bakanlıkların içini boşaltmak, kısacası Irak devlet yapısını çökertmek oldu.
İzzet İbrahim El-Duri de onlardan bir direniş gücü kurdu. Adı: "Ulusal Kurtuluş İçin Cihad Örgütü). İşte lağvedilen o ordunun subayları ile sokağa atılan bürokratlar-memurlar-milisler bugün El-Duri'nin komutasında Sünni bölgesinin neredeyse tümünü Bağdat yönetiminden kopardılar.
***

Bush yönetiminin "Neo-Con" şahinleri, ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da ve Japonya'da yaptığını Irak'ta tekrarlamayı hayal ediyorlardı: Nasıl savaşta yerle bir edilen Almanya'da ve Japonya'da yıkıntıların üstünde bir demokrasi inşa edildiyse, yine ABD bombardımanıyla neredeyse haritadan silinen Irak'ta da tüm Ortadoğu'ya örnek ve esin kaynağı oluşturacak bir demokratik rejim yükselecekti.
"Neo-Con"ların aslında serap gördükleri ortaya çıktı.
İşte "New Yorker"den deneyimli ve saygın gazeteci Dexter Filkins'in değerlendirmesi:
"Biz Amerikalılar, Irak'ta mahvettiğimiz devletin yerine bir yenisini inşa edebilmek için 9 yıl çaba harcadık. Ve sonra, işi bitirmeden çekip gittik. Bıraktığımız yarım yamalak devlet de çökmek üzere. ABD'nin Irak savaşının tek bilançosu bu..."
***

Başkan Barack Obama, geçenlerde yeni dış politika vizyonunu anlatırken "ABD en iyi çekice sahip olabilir ama tüm sorunlar çivi değil" demişti.
Ne yazık ki Irak'ı çivi olarak gördü ve çekiciyle vura vura temelinden parçaladı...
Irak gerçekleri elbette bu kadar değil. Fırsat buldukça aktarmaya devam edeceğim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA