Süper Lig, son 15 yılın en az puanlı sezonunu yaşıyor. Geçmiş sezonlarda bu zaman genelde lider takımlar 40 ile 48 puan arasındaydılar. Yine 2-3 takım da onu yakın takip ediyordu.
Bu sezon 18. haftada lider Galatasaray'ın henüz 33 puanı var. Maç başına 2.2 puanlardayken şu an 1.8 puandayız. Yenilen gollerde sezonda ortalama 28 iken ligin 18. haftasında Galatasaray 22 , Beşiktaş 27, Antalyaspor 27, Fenerbahçe 21 gol yemiş durumda. Ligler tarihinde şampiyonlar ortalama sezonda 3-4 yenilgi alırken şimdiden Galatasaray 3, Beşiktaş 3, Antalyaspor 6, Fenerbahçe 4 yenilgi almış durumdalar. Zirvedeki takımlar aldıkları sürpriz sonuçlarla "ben almayım sen buyur' der gibiler.
Bu durum dolayısıyla bizim de iştahımızı kabartıyor. Neden olmasın diye en azından içimizden geçiriyoruz. Her zaman yıldızlar topluluğu şampiyon olmuyor.
Takım olmak daha önemli. Futbol takımlarında başarıyı getiren sezon başı takım kurgusudur. Tecrübeyle sabittir ki devre arası alınan oyuncular, nokta transferler hariç takıma genelde fazla katkı sağlamazlar.
Böyle dönemlerde önemli olan takımdaki lider oyunculardır. Liderlikte kendin inanıp yanındakilere inandırmak ve onları da sahada en verimli şekilde tutmaktan ve uyarmaktan geçer.
Sahada yerinde tempo arttıran, yerinde düşüren, sorumluluk üstlenen, bazen takımı kamçılayan, bazen sakinleştiren ve de maç kazanma arzusu yüksek kimler var. Hedefi artık siz belirleyeceksiniz futbolcu kardeşlerim, ya tarihe geçeceksiniz yada en başarılı 2. sezonu yaşayarak unutulacaksınız. Aslında böyle kötü bir sezonda kendinizi test etmeyeceksiniz de ne zaman edeceksiniz. 20-30 yılda bir görülebilecek büyüklerin kötü ve dağınık durumu sizce de bir fırsat yaratmıyor mu?
Bence bu denemeyi de başkaları için değil kendiniz için yapmalısınız. Yoksa bize nasıl olsa yedirmezler deyip denemeden pes mi edeceksiniz?
Geçmiş yıllarda üst sıralara tırmanma maçlarında sorunumuz vardı. Şimdi ise 3-4 kez ayağımıza gelen liderlik şansını kullanamayarak benzer bir sorun yaşıyoruz.
Dışarıdan bir lider gelmeyeceğine göre, bunu kendi aranızda halletmeniz gerekmiyor mu?
Bir üniversitenin matematik bölümünde sömestre tatili öncesi son ders uyuyan bir öğrenci uyanınca tahtada 2 matematik denklemi görür ve 15 gün ev ödevini çözmeye çalışır. Tatil bitiminde derse gelmeden 1 soruyu çözer. Derse girdiğinde hocasına ödevi uzatır. Hoca bu ne der? O da son derste uyuduğunu ve tahtada gördüğü 2 soruyu 15 gün tatilde çözmeye çalıştığını ama sadece birini çözebildiğini söyler. Hocası da "Oğlum o soruları dünyada çözülemeyen denklemlere örnek olarak yazmıştım, ödev değildi" der.
Acaba imkansız olarak düşündüğümüz şeyler yarattığımız tabular olmasın?
