Kupa maçları da olmasa taraftar gönül rahatlığıyla maç seyredemeyecek.
Havanın soğuk olması nedeniyle karşılaşmaya fazla ilgi yoktu.
İnsanlar böyle bir havada üşümektense şifresiz kanalda sıcak evinde kalmayı tercih etti. Futbol adına söylenecek tek şey ise her iki takım da sadece bir formaliteyi yerine getirmeye çalıştı.
Antalyaspor iddiası olmayan Mersin İdmanyurdu karşısına yoluna devam etme ve Büyükşehir maçı için moral adına maça hızlı başladı. Kadrosunda gençlere ağırlık veren
Giray Bulak'ın ekibi daha maçın başında iki golü birden kalesinde görünce maçın sonucu daha o dakikada belli olmuştu.
Sol kanadı
Emrah Başsan ve onun arkasında olan
Musa Nizam ile iyi kullanan MedicalPark Antalyaspor 3-0'ı bularak iyice rahatladı.
Sahanın iyilerinden olan
Emrah Başsan üçüncü golü yaptığı vuruşu ondan birkaç dakika önceki pozisyonda da yapabilse ve sol çaprazdan sol ayağını içi ile vuracağına yine dışıyla vurmayı akıl else takımı adına bir gol daha atmış olacaktı.
Böylesine maça asılmayacağı belli olan bir rakip karşısında Antalyaspor'un oyununu hangi açıdan kritik edebilirim bilemiyorum.
Bu maçta
Lamine Diarra'nın her zamanki arzulu,
Murat Duruer'in her geçen gün kendisini kabul ettiren futbolu ile son zamanlarda eleştirdiğim
Deniz Barış'ın usta ve soğukkanlı futbolu Antalyaspor'un artıları oldu.
Musa Nizam ise oynadığı süre içinde
Şifo'ya yerinin sol bek ya da stoper değil bu takımın sol orta alanı olduğunu anlatmak ister gibiydi.
Şifo ikinci yarıya skor avantajıyla iki golün sahibi Diarra'yı fazla yormamak için yerine kaptan Uğur İnceman'ı alarak başladı.
Mersin İdmanyurdu gibi daha baştan teslim olan bir rakip karşısında Antalyaspor'un futbol adına kendisini fazla zorlamasına neden de kalmayınca oyunun ikinci yarısı her iki takım içinde bir taktik antrenman maçına dönüştü.
Sadece konuk ekipte yedekten gelenler ile genç oyuncuların kendilerini göstermek amacıyla ortaya koymaya çalıştığı çabalar vardı.
Maç öncesi
Giray Bulak'ın bu maçta oynatmayı düşünmediğini söylediği
Ozan İpek ilk yarıda sol kanattan bir şeyler yapmaya çalışsa da omuzundan sakatlanarak oyunu terk etti. Bu da Mersin için hafta sonu oynayacağı Eskişehir maçı öncesi büyük bir kayıp oldu.
Antalyaspor bu karşılaşmada farklı galip gelse de lig maçları için bana fazla umut vermedi. Bu kadar kolay bir rakip karşısında daha istediğini sahaya yansıtan, daha iyi top yapan, daha organize ataklar geliştiren bir havada olmadı.
Oysa Lig'in ilk yarısında ayağa iyi oynayan futbolunu rakibine kabul ettiren ve baskı kurabilen bir takım vardı.
Kırmızı beyazlı ekip eğer dün akşamki oyununu hafta sonu lig maçında da tekrarlarsa hayal kırıklığı yaşar.
Kim ne derse desin ne kadar eyyam yaparsa yapsın Antalyaspor'un futbolunda belirgin bir düşüş var. Bunu oyuncu eksikliklerine bağlamak bana göre aşırı iyimserlik olur. Antalyaspor'un bu maçta daha atak olmasını engelleyen etkenler ise
İsmail Aissati, Tita ve
İsaac gibi oyuncuların oynamamasıydı.
Bunu da onlar oynadığı zaman hep birlikte göreceğiz…
Kupa da yola devam için ise Antalyaspor bugün oynanacak Eskişehirspor-
Trabzonspor maçında Karadeniz ekibinin puan almasını bekleyecek.