Anadolu takımı olarak gösterilen Trabzonspor ve Bursaspor gibi Antalyaspor'da da çıta bu sezon yükseldi.
Ligin başında sorsalar
"Bize ilk 10 yeterli" diyenleri bile ligin zirvesinde
ilk 4 dahi kesmez oldu.
Bir tehlikeye de dikkat çekmek isterim, çıta yükselince bir daha düşürülemiyor.
Şimdi Antalyaspor'daki görüntü herkese göre
"Düşüş" bana göre ise
"Kadro darlığı" Bakın ortaya bir tablo koyacağım ve bunun
"Düşüş!" olup olmadığına karar vermek size kalmış.
Ligin ilk yarısında fırtına gibi esen takım niye bu hale geldi? Antalyaspor'da forvet ve orta saha bu yıl çok iyi kurgulandığı için top sürekli rakip kalede oynandı ve sıkıntılar gündeme gelmedi.
Bir de buna başarı eklenince bir çok kişinin gözüne perde indi.
Trabzon maçında
Tita sakatlandı.
Şubat sonunda sahalara dönebilecek.
Devre arasında
İbrahim Dağaşan sakatlandı dönmesi uzun sürecek.
Emre Güngör, Isaac, Hakan Arıkan sakat ve hala takıma dönemediler.
Murat Duruer, Pedro ve Koray Aslan da sakatlıkları nedeniyle istenilen düzeyde değil. Geçen hafta
Deniz de cezalı olunca işler karıştı. 8 sakat 1 cezalı.
Ve ortaya çıkan sonuç şu; Ligde 3, kupada 2 maç kaybı. Antalyaspor'un kadro derinliği 23 ve olması gereken en az 26, ideali 28-30 ve üstü.
Lig'de ve kupada kadro zorlandı.
Bu sadece Antalya'da değil diğer takımlarda da böyle. Maçlara bakıldığı zaman eksik kadrolarla çıkıldığı görülür ve sonucun nedenine teşhis açıkça konulur. Bir de bu kadro içinde
Ziziç'in tutmaması
Musa Nizam'dan verim alınamaması eklenince durum ortada.
Şimdi şöyle bir baktığımızda bu kadro ilk yarıda ful sahada yer aldığına göre sıkıntının defansta olduğu açık ve seçik ortadadır. Forvetlerin ve orta sahan sakatsa defansın sırıtır arıza verir. İyi ise sıkıntı görünmez kamufle olur.
Antalyaspor'da da yaşanan budur ve başka bir izahı yoktur. Tabi bununla birlikte mağlubiyetler bir yana psikolojik olarak da futbolcular da bir çöküntü göze çarpmakta.
Bugün bazı eksik isimler kadroya dahil olursa ve İstanbul Büyükşehir maçı kazanılabilir.
Aksi halde bu sıkıntı uzun süreceği için
Şifo'nun söylediği gibi birkaç hafta daha sabretmek gerekebilir.