Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz hafta sonu Antalya'da geçirdiği iki gün CHP'liler için
hayır mıdır, şer midir ikilemi içinde kaldım.
Cuma ve Cumartesi günleri CHP liderinin konuşmalarını ve tutumunu ulusal ve yerel bazda değerlendirmek gerektiğini de düşünüyorum. Ulusal yanı bizim dışımızda, çünkü işimiz gereği yereli değerlendirmek durumundayız. Ama, birkaç satır da olsa
Kılıçdaroğlu'nun iki gününü ulusal yönde de ele almak gerekiyor.
Kılıçdaroğlu'nun yerel seçimlere daha bir yıl olmasına rağmen mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı
Mustafa Akaydın'ı adeta yeniden aday olacağı sinyalini vermesi,
siyasi tecrübeden yoksun bir lider profilini çizmiştir. Hiçbir siyasi partinin lideri yerel seçimlere (bir, iki istisna hariç) bir yıl kala Büyükşehir adayının
adını dahi telaffuz etmez. Bu riske girmeyi göze almaz.
Siyasette bir saat bile bazen çok uzun bir süredir. Kılıçdaroğlu'nun, Akaydın ile ilgili söylemleri ve tutumu hemen hemen tüm medya mensupları tarafından tekrar aday olacağı şeklinde yorumlandı.
Ki durum da bunu gösteriyordu.
Şimdi
yerel seçimlere daha çok var, o zamana kadar köprülerin altından çok sular akar. Kimin ne olacağı belli olmaz. Bu nedenle Kılıçdaroğlu, eğer
liderlik vasfına tam anlamıyla haiz olsaydı herhalde bu hatayı yapmazdı. CHP liderinin Antalya'da sadece Akaydın ile haşır neşir olmasının Antalya CHP örgütlerinde
hoş karşılanmadığını da düşünüyorum. Bir kere Büyükşehir adaylığı için beklentileri olan CHP'liler büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. Zamanla bunun küskünlüğe dönüşmesi de son derece doğaldır. Hatta CHP örgütleri içinde
"Daha şimdiden ilçe adaylarını da açıklasaydı bari" düşüncesi yüksek sesle söylenmeye başladı bile… Burada en çok etkilenen iki ismin Muratpaşa Belediye Başkanı
Süleyman Evcilmen ile Konyaaltı Belediye Başkanı
Muhittin Böcek'in olduğu aşikardır. Ne derece olur onu bilemem ama
Ümit Uysal isminin de telaffuz edildiğini duyuyorum.
Gelelim işin Antalya cephesine, eğer Kılıçdaroğlu
"Benim Büyükşehir adayım Akaydın'dır"ı kesinleştirirse, Hoca 4 yıldır didiştiği Evcilmen ve Böcek'in yeniden bölgelerinde aday olmalarına nasıl bakacaktır. Tabi bu inisiyatif elinde olur ise şunu diyebilir; "Ben 4 yıldır bu iki isim ile sürtüşme halindeyim, zaten o bölgelerde CHP'nin kemik oyları mevcuttur, dolayısıyla değişik isimlerle de Muratpaşa ve Konyaaltı'nı kazanabiliriz"…
Akaydın bu, der mi der… Bu arada Kılıçdaroğlu, çaktırmadan yerel seçimlerde
Baykal'ın herhangi bir inisiyatifi olmadığını vurgulamış oldu. Çünkü o da adı gibi biliyor Antalya'yı Baykal'a bıraksa
Akaydın'ı ağzı ile kuş tutsa kesinlikle aday göstermez.
Kılıçdaroğlu Antalya söylemleri ile
bir taş ile iki kuş vurduğunu zannetmekte…
Birincisi adayım belli, hiç kimse arayış içine girmesin,
ikincisi de artık Antalya'da Baykal faktörü yok olmuştur… Kendisine göre tavrı ve tutumu doğru olabilir ama
siyaseten çok büyük bir yanlış yapmış, daha şimdiden Antalya'daki CHP'lileri bölmüştür.
Bir liderin yerelde yapabileceği en büyük hatayı Antalya'da gerçekleştirmiştir. Bundan sonra olacaklar
Kılıçdaroğlu'nun eseri olup onun hanesine yazılacaktır.