Günlerdir
2B ile yatıp, 2B ile kalkıyoruz.
Her kafadan bir ses çıkıyor.
Kimileri işin siyasetini yapıyor, kimileri "Antalya'da ben de varım" havasında kendisini hatırlatmak için çıkıp birkaç söz söylüyor… Velhasıl kelam, biraz argo olacak ama
ağzı olan konuşuyor. Şu anda geriye dönmenin bir faydası olur mu bilmem ama şu 2B işi yaklaşık bir yıl önce
bazı yetkililerin zamansız konuşmaları ile bugüne gelmiştir. Ve şu anda muhalefetin bitini kanlandırmıştır. Ak Parti cephesinde ise geçmişteki yanlış beyanları düzeltme çalışmaları sürmekte ve içinde genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, il başkanlarının bulunduğu ve Şehircilik Bakanı'nın öncülüğündeki bir ekip Antalya için
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir dosya hazırlamakta… Asıl 2B konusuna girmeme neden olan yukarıdaki satırlardan çok, 20 Şubat Çarşamba günü Aksulu vatandaşları 2B alanları hakkında bilgilendirmek amacıyla düzenlenen toplantıdır.
Burada bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı
Mustafa Akaydın'ın özetle "Antalya köylüsünün en çok kandırıldığı konu 2B'dir" sözlerinden bir süre sonra Akaydın ile birlikte Aksu Belediye Başkanı
İsa Yıldırım'ın da katıldığı toplantının eyleme dönüşmesidir.
Fotoğraf şöyle; yol kesen köylüler ve güvenlik güçleri karşı karşıya, üstü açık ve sloganların yazılı bulunduğu bir kamyonet ve içinde Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım ile Mustafa Akaydın,
eylemin tam içinde hatta başrollerde.
Peki, köylüsü için, halkı için bunları göze alan Akaydın'ın bundan yaklaşık 12 gün önce kentte etkili olan sağanak yağış sırasında sele kapılan otomobilde kaybolan ve yaklaşık iki gün sonra cansız bedeni bulunan
3.5 yaşındaki Emine için tek bir kelime ettiğini duyan var mı?
Yok.
Neden mi?
O bölge
Büyükşehir'in sorumluluğunda da ondan.
Bırakın o bölgeye gitmeyi,
Akaydın'ın ağzından konu ile ilgili
bir cümle dahi çıkmamıştır. Çünkü bir soru sorulsa sonucunun nereye varacağını Akaydın çok iyi bilmekte… Susmayı tercih etmiştir.
İşte size
iki Akaydın portresi… İşine geldi mi muhalefet etmek, köylünün sırtından siyaset yapmak için her
yolu mubah sayan Akaydın… İşine gelmedi mi, 3.5 yaşındaki bir kızın ölümüyle biten facia sonucunda kendi bölgesinde olmasına rağmen
taziyeye bile gitmeyen bir Akaydın…