Gerçekten de ne 2013'müş be arkadaş.
Bir şehrin üzerine bu kadar mı gelinir?
Bu kadar mı aksilikler üst üste gelir.
Antalyaspor devre arasından beri tepe taklak, Büyükşehir Belediyespor ise nakavt.
Hadi Antalyaspor biraz toparlanma sürecine girdi diyelim.
Ya basketbol temsilcisi Büyükşehir'e ne demeli?
Tam bir fiyasko.
Antalyaspor'un Trabzon deplasmanında kupaya veda edişine tanıklık ederken lig için umudumu yine kaybetmedim. Çünkü Tita başta olmak üzere futbolcuların çoğunun performanslarını gözle görülür şekilde arttırdıklarını gördüm.
Her ne kadar kupadan elense bile Antalyaspor bana göre hafta sonundaki Gaziantep maçı için umut verdi.
Tabii bu noktada Karabük maçında yaşananları unutturmak için cemre havaya taraftar da stada demek geliyor içimden.
Hoşgörü sağlanmalı, kırgınlıkları unutturmak için bir beyaz sayfa daha açılmalı.
Biz bu umutların hayalini kurarken Büyükşehir'deki haciz gelişmesi ile şok yaşadık. Şimdi durup şöyle bir geriye baktığımda geçtiğimiz yıl televizyon programında konuk ettiğim
Recep Tokgöz, Başkan Mustafa Akaydın ve Hasan Akıncıoğlu ile yaptığımız söyleşi gözümün önüne geldi.
Orada konuştuklarımız zamanında uygulanmış olsaydı şimdi takım bu halde olmazdı diye hayıflandım.
Üzüldüm kahroldum! O zaman inatla işi olmazına sokanlar da üzülmüştür umarım bugünkü duruma!
Bir tarafta Antalyaspor diğer tarafta Büyükşehir Belediyespor.
Spordaki kalbimizin iki yarısı.
Biri sağ diğeri sol yanı! Biri umut veriyor diğeri kahrediyor, kahrettiriyor, kahrettirmek için ne varsa yapılıyor.
Anlayacağınız bizim spor mahallesinin durumu ve hali içler acısı.
'Kir'den 'pas'tan 'hırs'tan ve 'yalan'dan geçilmiyor! Sapır sapır dökülmesi de cabası…
Çünkü nerden geldikleri belli olmayanlar istila etmiş mahalleyi. Birbirlerine selam vermiyor, birbirlerinin derdiyle dertlenmiyorlar.
Kaş yapalım derken göz çıkarıyorlar, yetmedi canını söküp alıyorlar
.
Anlayacağınız, fitneci fesatçılarla, haramzadelerin elele verdiği, sırt sırta dayandığı bir mahalle olmuş spor mahallesi. Mahallenin sakinleri kendi ayaklarına kurşun sıkıyor adeta.
Hiçbir zaman, elmalarla armutların, dahası at izi ile it izinin birbirine karıştığı böyle bir dönem olmamıştı. Bundan sonra ne mi olur?
Antalyaspor dimdik ayakta kalır, Büyükşehir Belediyespor hak etmediği bir durumla karşı karşıya kalır, birileri de koltuğa yapışmaya devam eder!
Tabii yüz varsa.