Kepez'de ikamet eden bir okuyucumuz mektup göndermiş… Öncelikle girizgah bölümünde Sabah Akdeniz ve şahsım adına yazdıkları için teşekkür etmek boynumuzun borcu… Değerli okuyucumuz kendisinin Diyarbakırlı ve 70 yaşında olduğunu belirtmiş, bayrağımızın dalgalandığı her yerde bir kaldırım taşına dahi zarar gelse canı gönülden üzüldüğüne dikkat çekmiş. Mektup uzun olduğu için tamamını sizlere aktaramıyorum ama bayrak vurgusu ve diğer söylemleri ile açılım sürecini açıkça desteklediği ortaya çıkıyor.
Hem memleket meselelerine, hem de yaşadığı kentte çevreye karşı oldukça duyarlı olduğunu vurguluyor. Mektubunun ortalarında Doğu Garajı için fikirlerini beyan ediyor. Epey uzun bir süredir çalışmaların devam etmesini eleştiriyor Ak Parti, CHP ve MHP yetkililerinin neden suskun kaldığını işaret ediyor.
Burada yapılan çalışmaların ceplerini doldurmak olduğu şeklinde yazıyor, elektrik direklerinin diplerindeki çirkinliğe dem vuruyor.
Sonra ulaşım konusuna giriyor ve mektubunda şu satırları dile getiriyor; "AKP Büyükşehir'i idare ederken çok rahattık. Ulaşım açısından benim sokağımın başından Tıp Fakültesi'ne, Konyaaltı'na Doğu Garajı'na belediye otobüslere ring seferleri yapıyordu.
Buradan Özgürlük Bulvarı'na kadar minibüsler gene Doğu Garajı'na 38 numaralı minibüs vardı, hep de dolu oluyordu. CHP bunları kaldırdı bir tane 43 numaralı minibüs kaldı.
Onun da müşterisi hiç yok, rezalet o da Meydan'a son durağa gidiyor.
Kimsenin işine yaramayan çok kötü bir hat… Kim, neye mevcut iyi işleyen düzeni niye bozuyor? Ben bildim bileli CHP, iyiyi güzeli kötüye çevirmek için çaba sarfediyor. Allah bunları şeytan diye mi gönderdi. Saygılarımla"
A.İ Evet okuyucumuzun mektubu böyle… Adı soyadı ve telefon numarası bende mevcut olan A.İ, Akaydın'ın devrim dediği ulaşım skandalını böyle değerlendirmiş.
Bu sadece bir örnek, daha niceleri mail ve mektup vasıtası ile bizlere ulaşıyor.
Tabi ki, her gün gelen iletileri yazarak bu sütunu doldurmak mümkün… Ancak içlerinden çarpıcı olanları sizlerle paylaşıyorum. Görüşlerine yer veremediğim okuyucularıma da şu çağrıda bulunacağım; öyle anlaşılıyor ki, çok dertlisiniz bundan sonra iletilerinize daha fazla yer ve önem vereceğimi bildiriyorum.