Antalya'da sebze- meyve ihracatından, otel tedarikçilerine kadar tüm lojistik sektörünü toplayacak olan Lojistik Köy için harekete geçildi. İçinde araç parkları, lojistik şirket ofisleri, banka şubeleri, sağlık tesisleri, konaklama tesisleri, akaryakıt tesisleri, TIR bakım atölyeleri, soğuk hava depoları gibi lojistik sektörünün tüm ihtiyaçlarını karşılayacak birimlerin olması planlanan Lojistik Köy ile ilgili ilk somut adımlar atıldı.
BAKANLIKLA GÖRÜŞME
Demiryolu ağına dahil olmayan Antalya'da, bu alandaki en büyük sıkıntı, Lojistik Köy konusunda Türkiye'de Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'nün yetkili olması. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu, konuyla ilgili Ulaştırma Bakanı Binali Yıldım ile görüştü.
DEMİRYOLU SORUNU
ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Erol Erkan, Lojistik Köy için Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yetkilendirilmesi için Ulaştırma Bakanlığı'na başvuracaklarını açıkladı. Türkiye'de lojistik köy projesi olan tüm illerin demiryolu ağına bağlı olduğuna değinen Erkan, "Antalya'da 2023 yılına kadar demiryolu ağına dahil olacak. Ancak lojistik sektörünün o kadar bekleme şansı yok. Avrupa koşullarında, hava, demir, kara ve deniz ulaşımından en az ikisinin olması şart koşuluyor. Antalya'da bu şartlara uyuyor. Biz Antalya olarak, lojistik köy projelerinde, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün de yetkilendirilmesini istiyoruz. Bu konuyla ilgili Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yaldırım ile görüştük. Gelecek ay da Bakanlık yetkilileri ile yeniden bir araya geleceğiz. İlk izlenimimiz olumlu" dedi.
KAPASİTE DAHA BÜYÜK
Türkiye'de 16 tane lojistik köy projesi olduğunu bunların Ankara ve Manisa olmak üzere iki tanesinin açıldığını hatırlatan Erol Erkan, "İhalesi yapılanlar ve inşaat halinde olanlar var. Ancak Antalya, bu kentlerin bir çoğundan daha fazla taşıma kapasitesine sahip. Sebze-meyve ihracatının yüzde 40 Antalya'da gerçekleşiyor. Türkiye sebze meyvesini Antalya'dan temin ediyor. Yılda 11 milyon yabancı turist geliyor. Mermer ve çimento ihracatı ile Isparta, Burdur, Afyon, Denizli'ye hitap edilen bir limanımız var. İlk 500 ve ikinci 500'de yer alan firmaların yer aldığı organize sanayi bölgemiz var" diye konuştu.
LOJİSTİK ALTYAPIMIZ ZAYIF
Bu potansiyele karşın Antalya'da lojistik altyapının yetirince gelişmediğini ifade eden Erkan, "İhracata giden yıllık 35 bin TIR. Antalya'nın resmi bir TIR parkı yok. Yaş sebze meyve tedariği yapan hal dışındaki firmalar çok dağınık bir şekilde paketleme yapıyor. Şu an gümrük işlemleri bile gümrük memuru tarafından yolda yapılıyor. Antalya'da sadece bir tane soğuk hava deposu var, onu da dört firma kullanıyor. Antalya'da ürününü sadece kendi ürünlerini, kendi soğuk hava depolarında tutuyorlar" diye konuştu.
2 YILA KADAR TAMAMLANIR
TSO Yönetim Kurulu Üyesi Erol Erkan, yaklaşık bin dönüm olması planlanan Lojistik Köy için en uygun alanın Döşemealtı olacağını savundu. Yaklaşık 240 lojistik köyün olduğu Avrupa Birliği ülkelerinde, lojistik köylerin havalimanı ve limana en fazla 30 kilometre, çevre yollarına ise 5 kilometre uzaklıkta olması şartı arandığını ifade eden Erkan, "Bu şartlara en uygun alan Döşemealtı. Bin dönümlük bir alanın bulunması da bu ilçemizde mümkün. Yerin belirlenmesinin ardından proje 2 yılda hayata geçebilir" dedi.
DAĞINIK GÖRÜNTÜ BİTECEK
Lojistik Köy projesi ile Antalya'nın, potansiyeline uygun bir lojistik altyapıya kavuşacağını ifade eden Erkan, ayrıca proje ile Antalya'da lojistik sektörünün dağınık görüntüsünün de son bulacağını savundu. Antalya'da, başta Altınova, Döşemealtı ve Akdeniz Sanayi Sitesi olmak üzere şehir içinde farklı noktalarında ambarcı niteliğinde nakliye firmaları olduğunu söyleyen Erkan, "Çok dağınık bir görüntü var. Antalya'nın uluslararası kimliğine yatışmıyor" diye konuştu.