Sakat
ve hasta oyuncular nedeniyle farklı bir kadro izledik Antalyaspor'da.
Bugüne kadar 1 dakika bile oynamayan Zeki'ye güvenilmesi güzeldi. Kadroda alt yapıdan yetişen iki oyuncunun ilk 11'de olması umarım ülke futbolunu konuşan ulusal basının da dikkatini çeker.
Geride kalan 7 maçın tamamında 90 dakika oynayan tek oyuncu olan Emre'nin hasta olması handikaptı. Ferdinand oynar diye beklerken kulübede görünce biletinin kesildiği yorumunu yapmak hiç de zor olmadı. Sol ayaklı Mehmet Sedef'i, sağ bekten sonra sağ stoperde de gördük.
Kalede ne zaman oynar, merak ediyoruz.
Maça savunmanın sağında oynar gibi başlayan Serkan Balcı daha çok hücum için rakip yarı alana geçerken Mehmet Sedef o açığı da iyi kapadı. Tartışmasız maçın eniyisiydi Mehmet Sedef.
Maçın başından itibaren Vederson ve Tita arasındaki pas alışverişi ve duran toplardaki organizasyon zekası 23. dakikada meyvesini verdi. Tita ve Vederson bu gole sanki Ankaraspor'daki yıllarından çalışmış gibiydiler. İlk yarı biterken Diarra golu yapabilse maç ilk yarıda sona ererdi. Akhisar ikinci yarıda risk alıp forveti üçledi ve Antalyaspor kalesine Niasse, Kenan, Sertan üçlüsüyle yüklendi. Antalyaspor'un hızlı hücumlarını beklerken Diarra'nın kazandırdığı penaltıyı Tita gole çeviremedi. Antalyaspor o kadar net fırsatları harcadı ki şaşırmamak elde değil. Hamza Hamzaoğlu Mehmet Akyüz'ü de oyuna alarak, bence çılgınca bir değişiklik daha yaptı. Deplasmanda 4 forvet büyük cesaret. Akhisarspor rakip yarı alana yerleşip sağlı sollu ortalarla tehlike yarattı.Yürekler hep ağızdaydı. Bu kadar gol kaçırılan bir başka maç daha izler miyiz bilemiyorum. Bu maçın 1-0 bitmesi çok zordu. Ama zoru başaran iki takımın forvet oyuncularını beceriksizlikleri nedeniyle kutlamak (!) lazım. Kazananın Antalyaspor olması dışında keyif aldığımız bir maç olmadı. Bu maçı kazanmak önemliydi.