Sahil turizmi yapan, Akdeniz ülkelerinin otellerinde ekim ayı, sonbahardaki yaprakların dökülmesindeki hüzün gibidir. Güneşin gücü gibi azalan turist gelişleri, hızla azalan doluluk oranları, personelin mevsimlik görevlerinin bitme hüznü ve bu hüzne eşlik eden sağanak yağmurlar… Yukarıdaki tarif aslında bir dramdır. Özellikle turizmi çeşitlendirememiş tatil beldelerinde, destinasyonlarda. Bu içler acısı durumun reçetesi yıllarca yazılır, söylenir. Son yıllarda sezonu uzatmak adına bölük pörçük çalışmalar yapılmıyor diyemeyiz. Özellikle Antalya bölgesinde iyi niyetli çalışmalar var. Bu çalışmaları analiz etmeden önce, sonunda söyleyeceğimi başında söyleyeyim.
Yapılanların tümü saptanmış bir stratejiye bağlı olmayan, talebe göre yatırımcıların bireysel kanaat ve becerilerinin hayata geçirilmesiyle ortaya çıkmıştır.
Devletin yani Turizm Bakanlığı'nın, dolaylı sahiplenmesi, inkar edilemez. Örnekleriyle aşağıda sıralayacağım.
Turizm çeşitlendirilmesinde ilk çarpıcı örnek Spor Turizmi: TENİS: Hatırlayanlar olacaktır, ilk tatil köylerinde yabancılar (özellikle Almanlar) tarafından kurulan tenis kortları ve kulüpleri vardı. Her biri Avrupa'dan gelen markalar ve hocalar tarafından çalıştırılıyordu.
20 yıl önce Ali Bey tatil köyünün o devasa sahalarını hatırlıyorum. Tenis kortlarının doluluğunun, yatak doluluğunu ve fiyatları ne kadar yukarı çektiğini hep yaşadık. Tenis sporu turizmin ilk tanıştığı ve önemini kavradığı spordur. Yapılan sahalar ne yazık ki otel bünyesinde kaldığı için uluslararası bir organizasyona vücut veremedi. Konaklama tesisleri yöneticileri günü kurtarma düşüncesi ve bireysel hareket etme eğilimi nedeniyle, tenisi sadece açık oldukları tarihler içinde yataklarına destek gördüler. Antalya kentinin en güzel yerinde kurulmuş olan Tenis Kulübü de böyle bir vizyonu hiçbir zaman ortaya koyamadı. Kenti yönetenler de tenis sporunun halka ve kentin yaşam tarzına dahil olmasını düşünmediler. Oysa 320 gün güneş olan ve açık havada yapılacak tenis sporunun yaygınlaşması ile bu kentte uluslararası turnuvaların düzenlenmesiyle Antalya çok farklı bir yere gelebilirdi. GOLF: Federasyonu kurulmadan, tamamen turizme destek olması için Belek'te yapılan yatırımlara önce yatırımcılar da inanmamıştı.
National Golf'ün ilk açılışını ve büyük bir merakla golf dersi aldığım günleri hatırlıyorum. Golfçünün bir bölgeye golf oynamak için gittiğinde en az 3 golf sahası aradığını ve bu sahaların önemli golf sahası dizaynırları tarafından çizilmiş olması gerektiğini de çok sonra öğrendik. Golf sahaları haberlerinin, çevrecileri ayağa kaldırdığı ilk zamanları düşünüyorum, en büyük protestoyu Side Sorgun Ormanı yemişti. Oysa orada kesilecek ağaçlar, Belek'te kesilmiş olanların onda biri kadar olacaktı. Eğer golf Side'ye bir şekilde gelseydi, Side'nin talihi de değişirdi. Evrenseki'nin ve Kadriye'nin pamuk tarlaları dururken, ormanların içine golf sahaları planlama vahşetinin vebali, kimlerin üzerindedir? Lara kumullarının golf sahası olmaktan kurtarılmış olmasına hem sevinip hem de üzülüyorum desem, doğrudur.
Dünyada böyle atıl bırakılmış, hatta terk edilmiş bir zenginlik, hangi turizm merkezinde vardır? Golf diğer spor dallarında olduğu gibi bu kentin insanlarıyla kucaklaşamamıştır.
Serik'ten gelip golf sahalarında 'çanta taşıyıcılığı' yapan gençlerin bu sporu öğrenmeleri haricinde, iki elin parmakları kadar az turizmci, bu sporu yapıyor. Kentte ise bir golf kulübü bile yok. Uluslararası Golf Tur Operatörleri Birliği (IAGTO) tarafından 2008 yılında Belek beldesi Avrupa'da Yılın En İyi Golf Bölgesi ödülüne de layık görüldü. 2012 yılında Turkish Airlines World Finals Turnuva'sı Belek'te, Tiger Woods, Charl Schwartzel, Hunter Mahan, Justin Rose, Lee Westwood, Matt Kuchar, Rory Mcllroy ve Webb Simpson gibi değerli golf oyuncularının katılımıyla gerçekleştirildi. Yine Bayanlar Golf Turnuvası gibi organizasyonlar birbirini takip ediyor. Bu yıl çıta daha da yükseldi, Tiger Woods yine geldi kendisine 2.5 milyon dolar ödendi. Müthiş bir tanıtım yapıldı. Evet, destekliyorum ama soruyorum; Bu organizasyonun sponsoru Türk Hava Yolları, kış aylarında Antalya'ya gelecek golfçülerin arzusunun ve olması gerekenin kendi ülkelerinden Antalya'ya direkt tarifeli seferler olduğunu düşünmüyor mu? Sezonu uzatmak için yapılması gereklere daha gelmedik… Devam edecek…
