Vücuttaki şeker düzeyinin yüksekliği, sindirim sistemi dengesini bozarak birçok hastalığa yol açıyor.
Şeker, dişlerden başlayarak, bağırsak ve rektuma kadar tüm mide ve bağırsak sistemini olumsuz etkiliyor. Kan şekerindeki dengesizlik nedeniyle oluşan diyabetin kontrol altına alınması sindirim sistemi hastalıklarından koruyor.
MİDEYİ VURUYOR
Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Serdar Akça,
şeker hastalığına bağlı sindirim sistemi hastalıkları ve bu hastalıklardan korunmada şeker düzeyinin önemini vurguladı. Doç. Dr. Akça mide sağlığı için yaşam şekli ve beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmesi gerektiğini ise şu sözlerle ifade etti: "Sindirim sisteminin vücuttaki diğer organ ve sistemlerle uyumunun bozulmasına yol açan, mide sorunlarının ortaya çıkmasını kolaylaştıran ve hastalıkları tetiklediği bilinen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlar; insan vücudunda mekanik ve fizyolojik etkileri olan 'helicobakter pylori' adı verilen bir bakteri, sigara ve alkol tüketimi ile bazı ilaçlardır. Dengesiz ve sağlıksız beslenme, gıdaları az çiğneme, uzun süre aç kalma, mideyi fazla doldurma, uykusuzluk, yorgunluk ve hijyene yeterince dikkat etmemenin de, mide üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır."
SİNDİRİM SİSTEMİ
Mide ve bağırsak hastalıklarının ortaya çıkmasında diyabetin çok önemli bir rolü olduğunun altını çizen Doç. Dr. Akça, şeker hastalığının sindirim sistemine zarar vererek çeşitli sorunları tetikleyebileceğini ifade etti.. Diyabetin sistemik bir hastalık olduğunu da hatırlatan Akça, "Vücutta tüm organ ve sistemleri etkileyebildiği gibi mide ve bağırsak sistemini de ilgilendirir. Dişler, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak, karaciğer, hatta pankreas ve rektuma kadar tüm sindirim sistemi boyunca şeker hastalığına bağlı etkiler görülebilir" dedi.
BAĞIRSAK ETKİLENİYOR
Doç. Dr. Akça'ya göre kontrol dışı şeker vücutta ağızdan başlayarak tüm vücutta önemli sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu sorunları da sıralayan Doç. Dr. Akça, "Şeker düzeyindeki kontrol edilemeyen yükseklik diş çürümelerine yol açar, dişlerin erken yaşta kaybına neden olabilir, ağız içi mantar ve yemek borusunda mantarların oluşumunu da tetikleyebilir" şeklinde konuştu. Akça, hastada görülen belirtilen hakkında da şunları söyledi: "Bulantı, kusma ve şişkinliğe neden olur. İnce bağırsak sisteminde 'otonom nöropati' yani şeker hastalığının sinirleri etkilemesi sonucu bağırsak hareketi bozuklukları ve buna bağlı ishaller görülebilir"
KONTROL ALTINA ALINMALI
Şeker seviyesinin kontrol altına alınmasının, şekere bağlı sağlık sorunlarının ortadan kaldırılacağını anlatan Doç.
Dr. Akça, şeker kontrolünde öncelikle diyet ve egzersizin önemine işaret etti.. Yaşam standardı değişikliklerinin yeterli olmadığı durumda ilaç kullanımının önemine de değinen Akça, "Şeker kontrolünde diyet ve egzersizin, diyabet hastaları için önemi büyüktür. Ancak hastalıkta ilaç kullanımının da önemli bir yeri vardır.
Gerektiğinde ilaç kullanımı ile en yüksek şeker değerlerinin bile normal seviyelere indirebilir.
İnsülin de kullanılabilir ancak insülin tek başına yeterli olmayabilir. Şeker ancak farklı mekanizmalı tedavilerle birlikte, egzersiz ve doğru bir diyet ile kontrol altına alınabilir. Şeker kontrol altında olduğu halde sindirim sistemi şikayetleri varsa mutlaka bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır" dedi.