Akciğer kanseri, yaşamı tehdit eden kanser türlerinden biri. Bu hastalık; genellikle erken evrede belirti vermeyen, bazı kanser türlerinde olduğu gibi koruyucu tetkik ve tahlillerle saptanamayan ve check-up programlarında rastlantısal olarak görülmeyen özellik gösteriyor. Sigara kullanımının yüzde 90 oranında etkili olduğu akciğer kanserinin tedavisinde son yıllarda uygulanan tedaviler, hem hasta hem de doktor açısından başarılı sonuçlar veriyor. Tedavide ağızdan hap şeklinde alınan ve hedefe yönelik etkisi bulunan akıllı ilaçların kullanılmaya başlanması, hastaların yaşam süresini ciddi oranda artıyor. Memorial Sağlık Grubu Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, akciğer kanserinin tedavisindeki yeni gelişmeler hakkında bilgi verdi.
TÜRÜNE GÖRE TEDAVİ
Geçmişte erken evrede saptamayan ve ameliyat şansını kaybetmiş akciğer kanserli hastaların yaşamına katkı sağlayacak tedavilerin radyoterapi ve kemoterapi ile sınırlı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Özdoğan, "Günümüzde ise tümörün genetik yapısındaki farklılıkların tanınmasıyla bu kanser türü daha iyi anlaşılmış ve tedavisi bireye özgü olarak daha başarılı bir şekilde yürütülmektedir. Özellikle son 5 yılda akciğer kanserinin genetik yapısında, özellikle hücrede yer alan kansere yatkınlık sağlayan tümör genlerinde aşırı birikme veya yapısal değişiklikler (mutasyonlar) tedavide yol gösterici olmuştur" diye konuştu.
BİREYE ÖZGÜ YÖNTEMLER
Akciğer kanseri tedavisindeki yeni gelişmelerin, küçük hücreli olmayan türü ilgilendirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, "Bu gelişmeler sayesinde neredeyse hastaların yüzde 50'sinden fazlasına, daha doğru ve bireye özgü yöntemler ile tedavi olanağı sunulmaktadır. Bireyin tümör dokusuna yönelik kapsamlı genetik analizler de tedavi kararının en önemli belirleyicisidir. Genetik analizler sonrası akıllı ilaçlar ve yöntemler için uygun olan hastalarda kimi zaman kemoterapi uygulamaya bile gerek kalmadan, bu küçük moleküller ile olumlu sonuçlar alınabilmektedir" diye konuştu.
AKILLI İLAÇLAR FARK YARATIYOR
Normal akciğer hücresinin dengesini bozan ve kanserleşmesine neden olan yollara yönelik geliştirilen akıllı moleküller (ilaçlar) sayesinde hastaların yaşamlarının uzadığını açıklayan Prof. Dr Özdoğan, "Son derece kolay uygulanabilen antikor (aşı) niteliğinde ve kemoterapinin gücünü arttıran damardan uygulanan ilaçlar, küçük molekül olarak bilinen ve kanserli hücrenin içine girerek, kanserli hücrenin canlı kalmasına neden olan anormalleşen yolları engelleyen ilaçlar sayesinde, oldukça başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Tedavide ağızdan hap şeklinde alınan ve hedefe yönelik etkisi bulunan akıllı ilaçların kullanılmaya başlanması, hastaların yaşam süresini ciddi oranda arttırmaktadır" dedi.
EN ÖNEMLİ NEDEN SİGARA KULLANIMI
Akciğer kanserinin tedavisinde son yıllarda uygulanan yöntemlerin, hem hasta hem de doktor açısından başarılı sonuçlar verdiğini belirten Prof. Dr. Özdoğan "Ancak tedavideki olumlu gelişmelere rağmen, akciğer kanserine neden olan en önemli faktörün sigara olduğu unutulmamalıdır. Son yıllarda tedavide elde edilen başarı ve gelişmelere karşın, toplumun her kesimine düşen en önemli sorumluluk, akciğer kanserinin ortaya çıkmasında yüzde 90'ın üzerinde etken olan sigaranın yaşamdan çıkarılmasıdır. En iyi tedavi, hastalığın ortaya çıkmasının önlenmesidir" dedi.