Atasözleri yüzyıllar boyunca çeşitli yaşanmışlardan esinlenilerek oluşmuştur. Bunlardan biri "Ucuza rağbet olsa bitpazarına nur yağardı."
Bir diğeri de "Ucuz etin yahnisi bu kadar olur"dur.
Antalyaspor'da bu durum yıllarca yaşandı. Hasan Akıncıoğlu döneminde de tavan yaptı. O'nun başkanlığı süresince bonservisi elinde olan ya emekliliğe merdiven dayamış ya da transfer döneminde kendisine Süper Lig'de kulüp bulamamış oyuncular kadroya katıldı.
Geriye dönüp 1995-96 sezonuna baktığımız zaman sadece Feyyaz Uçar ve Fani Madida'yı flaş transferler olarak görürüz. Bu iki transferin bile o dönemde tribünleri nasıl doldurduğunu birçoğunuz hatırlayacaktır.
Bugüne geldiğimiz zaman Antalyaspor'da Tita'nın ayrı bir hayran kitlesi var. Ona Vederson ile Milan Baros'u da futbol olarak değil ama isim olarak ekleyebiliriz.
Çek oyuncunun yakasını sakatlık ve formsuzluk bir türlü bırakmayınca belki de kendisiyle yollar ayrılacak.
Futbol bir gösteri oyunu ve spor olsa da dünyanın silah ve ilaçtan sonra gelen en büyük endüstrisidir.
Dünyayı bir kenara bırakın Türkiye'yi ele alacak olursak sadece Süper Lig'deki takımların maddi değeri milyarları bulmaktadır.
Gültekin Gencer ile başlayan dönemde Antalyaspor 13 yıl sonra Fazlı ve Zafer'in satışlarından sonra ilk kez Ömer Şişmanoğlu ve Aissati'yi satarak kulübe para kazandırdı.
Birisi çıkıp da "Bu oyuncular Akıncıoğlu döneminde alınmıştı" diyecek olursa bunun cevabı bende ve Şifo döneminin Futbol Direktörü Sedat Karabük'te hazır… Futbol bir gösteri sporu ise bunun şartlarını yerine getirmek, insanları stadyumlara çekecek transferleri yapmak gerekir.
Gencer bunu Baros ile başlattı ancak tutmadı. Şimdi ise Semih, Giray ve Enoh ile devam ettiriyor.
Bunlara yenilerinin de ekleneceğini sanıyorum.
Bonservisi elinde olan değil iş yapacak, takıma katkı koyacak oyuncuların tercih edilmesi önemliydi böyle de oluyor… Semih'in golcülüğünün yanı sıra azmi ve hırsı da tartışılmaz.
Sakatlık yaşamazsa takıma büyük katkı koyacağından şüphem yok.
Giray Kaçar Trabzonspor gibi bir takım ile şampiyonluk yaşamış, Süper Kupa almış, kaptanlık yapmış bir oyuncu. Antalyalı olması da işin cabası.
Enoh, Ajax gibi bir Avrupa devinde ve ülkesi Kamerun milli takımında forma giymiş bir oyuncu.
Eğer beklentiler gerçekleşir ve İsmail Aissati de döner hele de Ambrabat işi de olursa Antalyaspor ilk yarının tam tersi bir takım olacak ve inanıyorum ki alacağı sonuçlarla tribünleri dolduracak, yeni bir hava yaratılacaktır… Ara transferde böyle bir Antalyaspor yaratmaya çalışanları yürekten kutluyorum. Bunu daha önce beceremeyenlere de kapak olsun diyorum…