Çeşitli kaynakları incelediğimizde; Anadolu toprakları Ana Tanrıça'nın Anadolu'nun yerlisi olduğunu göstermekte ve Anadolu'daki Çayönü, Çatalhöyük, Hacılar gibi yerleşim merkezlerinde rastlanan kadın heykelcikleri delili olmaktadır. Anadolu'da toprak ilk onunla sürülmüş, ilk tohum onunla atılmış.
Ku ba ba, Kibebe de denilen tanrıça, daha sonra Kibele adını alır. Uzun yıllar Anadolu'nun baş tanrıçası olur; toplumsal yaşayış, inançlar bu tapınma üzerine şekillenir ve ilişkileri derinden etkiler. Ana tanrıça kısaca şöyle anlatılır; "Bir zamanlar gökler, denizler ve kayalar birbirinden ayırt edilemeyecek halde imişler. Fakat birdenbire ortalığı bir musiki örmüş, gökler ve denizler yine bir kâinat teşkil etmişler, beraber birbirinden ayrılmışlar. O esrarengiz musiki, Ürinom'un (yani Kybele'nin) doğduğunu ilan ediyormuş.
Onun sembolü de ay imiş."
Beni, Anadolu Tanrıçalarına götüren geçen hafta İstanbul'da dünyaya merhaba diyen Pars Peker Bebek ile başka bir kıtada hayatla buluşan Arsel Ege Bebek'in anneleri ile alakalı.
Kybele günümüz kadınında; analık, üreme, dişilik, hayatın sürmesi ve dolayısıyla bereketi simgeleyen yönleriyle tezahür ediyor gibi gelir bana. Bu hissediş mutluluk verir. İsterim ki günümüz kadını "her kadının bir güç olduğunu" önce kendisi keşfetsin. Zira; O kadar çok etken ilk çağlarda doğa ile insan bedeni arasında kurulan samimi bağı farklılaştırmış ki; kadın da bundan nasibini alarak gücünü fark edemez olmuş.
Dünyadaki değişim devam ediyor.
Akış içinde şahsen değişimin pozitif olması beklentilerimi parlatıp duruyorum.
Geleceği hayal ederken mutluluk, uyum, özgürlük, kendini gerçekleştirme imkanlarına ulaşma güdüsü, düşüncelerimi n omurgasını oluşturmaya devam ediyor.
Dolayısıyla tarayıcılarıma takılan güzellikler oluyor. Bu bakımdan gezegendeki yaşamı devam ettirecek olan her doğum haberi genişlemenin, gelişmenin ve de değişimin müjdesi oluyor .
Bu gezegenin çocukları arasına katılan Pars ve Arsel'le bu dünyadaki değişimden yana olan gençlik enerjilerini yaşam sanatına dönüştürmüş annelerine oradan ilk çağlara gitmem bundandır. Benim görüş mesafemde bulunan hem bu iki anneyi hem de benzerleri "değişimin kendisi olan kadınları" Anadolu Tanrıçalarının günümüzdeki izdüşümü olarak algılıyorum.
Bu algımın beslenmesine ihtiyacım var zira değişmek, değiştirmek istiyorsak dünyamızı, kısaca değişimden yanaysak önce kendimizin değişmiş olması gerekir.
Yenilenme kendini tanımakla, pozitif gücü harekete geçirmekle alakalı. Bu sır kadının doğasında var, ispatı için hiç uzağa gitmeyelim Kibele yanı başımızda.
Tabii ki bu iki bebek Kova takımyıldızının etkilediği şahane bir ay-da dünyaya geldiler. ilk dekanatında Güney Balığı, Pisces Australis, ikinci dekantta ise sırtındaki dev kanatlarıyla Pegasus vardır.
Dahilerin burcundan yani annelerin işleri kolay olacak.
Yenilenme, yenilik, tazelenme, yeni enerjiler güze