Metabolizmam çok yavaş, çok az yememe rağmen kilo alıyorum, hiçbir egzersiz işe yaramıyor gibi şikayetler sizi 'obeziteye' mahkum mu ediyor? Bu mahkumiyetten kurtulmak için öncelikle obezitenin genetik, metabolik, fizyolojik, kültürel, psikososyal ve davranışsal etkenlerin etkileşimi ile ortaya çıkan ciddi bir hastalık olduğunu kabul etmeniz gerekiyor. Memorial Antalya Hastanesi Kilo Kontrol Merkezi Sorumlusu Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Yazıcıoğlu obezite tedavisiyle ilgili soruları yanıtladı.
Obezitenin sağlığa zararlı etkileri neler?
Obezite yüzyıllar öncesinde varlıklı olmanın, zenginliğin bir sembolü olarak görülmekte iken günümüzde ise estetik bir sorun olarak algılamaktadır. Oysa obezite sadece kişinin görüntüsünü değiştirmek için tedavi edilmesi gereken bir hastalık değildir. Obezite, bu duruma bağlı olan sorunların önüne geçmek için tedavi edilmelidir. Obez kişilerde sıklıkla kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler, hipertansiyon, şeker hastalığı ve hatta kanser görülmektedir. Özellikle meme, rahim ve kalın bağırsak kanserlerine bu kişilerde daha sık rastlanır. Dilin büyümesi nedeniyle horlama; boğazda reflüden dolayı yanma ve kronik farenjit obezite nedeniyle oluşabilecek hastalıklar arasındadır. Bazen ölümle sonuçlanabilen uyku apne sendromu, yani uyurken nefesin durması, bu önemli sağlık sorununun yaşamı tehdit edici sonuçlarından biridir.
Kimler kilo kaybı programına başlamalıdır?
Beden kitle indeksi (BKİ) 25kg/m2 üzerinde olan ya da düşük BKİ'ye rağmen bel çevresi artmış olan (erkekte 102 cm, kadında 88 cm üzeri) kişiler kilo kaybı programı için idealdir.
Memorial Antalya Hastanesi Kilo Kontrol Merkezi'nin obezite tedavisine yaklaşımı nedir?
Obezite tedavisinde öncelikle endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanına başvurmak büyük önem taşır. Çünkü hastanın metabolik, hormonal ve diğer parametreler açısından değerlendirilmesi gerekir. Yapılan tahliller sonrası hastanın gerekli tedavisi yapıldıktan sonra yaşam tarzı değişiklikleri de gündeme gelmektedir. Tedavinin başarısı için, doğru beslenme ve düzenli egzersiz programları ile hastaların yaşam tarzında radikal değişimler yapılmalıdır. Bu aşamada beslenme ve diyet ile psikiyatri uzmanından destek alınması önemlidir. Uygulanan tedavi ve diyet programlarıyla kilo vermeyi başaramayan, beden kitle indeksi (BKİ) 40'dan yüksek olan ya da BKİ'i, 35'den yüksek ve yandaş hastalığı bulunan ve bu nedenle sağlığı tehlike altında olan kişilerde kilo verdirme amaçlı cerrahi girişimler de uygulanabilir. Burada hastaların bilmesi gereken önemli nokta ameliyattan sonra kendilerini bambaşka bir hayatın beklediğidir. Yeme alışkanlığının değişmesi, fizik egzersizlerin günlük hayata eklenmesi bu hastalar için çok önemlidir. Obezitenin birçok etkenin etkileşimi ile ortaya çıkması, tedavisinin de aynı bütüncül yaklaşımla yürütülmesini gerektirmektedir. Örneğin sadece diyet ile sağlanmaya çalışılan kilo kontrolü, bu haliyle eksik kalacak, başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Memorial Antalya Hastanesi Kilo Kontrol Merkezi bu motivasyon ile kurulmuştur. Obezite sorunu yaşayanlar; endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları, beslenme ve diyet, psikiyatri ve genel cerrahi uzmanlarınca değerlendirilerek takibe alınmakta ve tedavi bir ekip kontrolünde yürütülmektedir.
Obezite hangi nedenlerden ortaya çıkar?
Vücut, enerji depolarının durumunu, merkezi sinir sistemine bazı hormonlarla bildirir. Bu hormonların görevi açlık-tokluk durumlarını beyne iletmektir. Böylece vücuttaki enerji dengesi ayarlanmış olur. Bu hormonların bozukluğu ya da vücudun bu hormonları kullanamamasından dolayı obezite görülebilir. Hormonal bozukluklar obezitenin en önemli nedenleri arasındadır. Diğer nedenler ise; enerji alımı ve harcamadaki dengesizlik, fiziksel aktivite azlığı, kalıtım, metabolik bozukluklar, psikolojik bozukluklar ve bazı ilaçlar olarak sıralanabilir. Kadınlarda daha fazla rastlanan obezite, her yaşta görülebilen bir hastalıktır. Gebelik ve emzirme dönemlerinde süt yapar diye gereksiz gıdaların alınması, her doğumda alınan kiloların bir kısmının kalıcı olması, östrojen hormonunun yağ dokusunu artırıcı etkisi daha az hareketli yaşantıyla birleşince kadınlar için kilo alımı daha kolay hale gelmektedir. Bu nedenle ev işlerinin verdiği yorgunluk, aktif ve hareketli olmakla karıştırılmamalıdır. Günümüzde küçük çocuklarda ve ergenlerde de yanlış beslenme nedeniyle aşırı kilo oldukça büyük bir artış görülmektedir.
BKİ (Beden Kitle İndeksi) nedir?
Vücut ağırlığının boyumuzun karesine bölünmesi ile çıkan rakamdır. 75 kilo ve 1.70 boyunda birini ele alırsak hesaplama 75 /1.70X1.70 olarak yapılmalıdır. Bu da 75/2.89=25.95 sonucunu yani toplu-fazla kilolu olduğu sonucunu vermektedir. BKİ 6 sınıfta tanımlanmıştır. 18.5: Zayıf, 18.5-24.9: Normal, 25-29.9: Toplu (Fazla kilolu, hafif artmış diyabet ve kalp hastalığı riski), 30-34.9: Obez-1 (Diyabet ve diğer hastalık riskleri giderek artar), 35-39.9: Obez- 2, 40: Obez-3 (Ölümcül hastalıklar açısından risk)