Marmara depreminin yıldönümü ve son günlerde Antalya ve çevresinde meydana gelen küçük depremler, Antalya'nın olası bir depreme hazır olmadığını bir kez daha gündeme taşıdı. Marmara depreminin yıldönümü nedeniyle konuya dikkat çeken İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, Antalya'nın deprem mastır planının hazırlanması gerektiğini bir kez daha dikkatlere sundu.
SOMUT ADIM ATILMIYOR
Ülkemizdeki mevcut yapı stoğunun iyileştirilmesi, mevcut binaların güçlendirilmesi konusunun beraberinde pek çok soru işareti taşımakta olduğunu belirten İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, özellikle kamu binalarının akıbeti hakkındaki bilinmezliğin devam etttiğini vurguladı. Ülkemizde ayrıntılandırılmış yapı envanteri olmadığı için yapılarımızın olası bir depremde ne tür tepki vereceğinin bilinmediğini belirten Oğuz, "1999 Marmara ve 2011 Van depremlerinde yapı stoğumuzun iyi bir sınav vermediği açıktır. Yapı stoğumuzun yüzde 60'ının 20 yaş ve üzeri yapılardan oluştuğu, bunların büyük bölümünün ise ruhsatsız olduğu ve mühendislik hizmeti almadan üretildiği bilinmektedir" dedi. Antalya ile ilgili de bir sunum yapan Oğuz, 2013'te yaşanan 6.0 büyüklüğündeki depremin yanı sıra, son zamanlarda Antalya'da kısa aralıklarla sığ depremler meydana geldiğini hatırlattı. Yapı stoğunun olası bir depremde nasıl hareket edeceğinin bilinmediğine dem vuran Oğuz, "2004 yılında deprem master planı hazırlanması konusunda çalışmalar yaptık. Sorunlu binaları masaya yatırdık. Valilik ile birlikte 119 bina tespit edildi. Küçük ölçekli bir çalışmaydı ancak bu proje konusunda bugün somut adım atılmıyor" dedi.
FALEZLERE YÜKLENMEYİN
Falezlerin durumuyla ilgili SABAH Akdeniz'e özel açıklama yapan Oğuz, buralarda yüksek yapıların inşa edilmesinin büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtti. Yıldız Teknik Üniversitesi'nin 2013 yılında hazırladığı rapora göre falezler üzerine yüksek yapılar yapılmasının risk oluşturduğunu aktaran Oğuz, teknik verilerin önemsenmesi gerektiğini savundu. Yıldız Teknik Üniversitesi'nin Konserve Koyu'nda uzun soluklu bir araştırma yaptığını belirten Oğuz, bölgede kayma tespit edilmediğini, kayma riskine karşı önlem alınmasının istenildiğini söyledi. 2013 Temmuz ayında hazırlanan raporda falezlerin yeşil alan olarak kalması gerektiğinin önemle belirtildiğini ifade eden Oğuz, yeni ilave yükler bindirilmemesi konusunda hassasiyet gösterilmesine gerektiğine dikkat çekti. Raporda kayma olmadığı ancak aşınmalar olduğunun söylendiğini belirten Oğuz, "Üzerinde hassasiyetle durulan konu falezlerin üzerine ilave yük bindirilmemesi olmuş" dedi.
YAPILAŞMA DURDURULMALI
Falezlerdeki yapılaşmaya son verilmesi gerektiğini savunan Oğuz, "Konserve Koyu'nda 2010 yılında başlayan sıkıntılı süreç falezlerin bizlere olumsuz sinyal verdiğini gösteriyor. Falezleri deformasyona uğratan en önemli iki etken su ve ilave yük. Biz falezlerin üzerine bu tür yapılar yaparak deformasyona uğratıyoruz. Eğer biz buralarda yapılaşmayı devam ettirirsek, yüksek yapılarla daha fazla yük bindirirsek zarar veririz. Artık falezlerdeki yapılaşmayı durdurmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.