Sağlığı değerli, fit, atletik yaşam dostları. Merhaba cennet Antalyamızın yüreği güzel, ruhu güzel, kalbi güzel, sağlığı değerli SABAH Akdeniz okurları. Geride bıraktığımız hafta 'Aşure günü'' yazımıza istinaden bizlerle paylaştığınız fotoğraf ve lezzet yorumları için tüm değerli okurlarımıza yoğun ilgilerinden dolayı teşekkür ederiz. Dünyanın en sağlıklı tatlısı, fit aşure tarifimiz anlaşılan afiyetle tüketilmiş. O halde şimdi yakma zamanı. Önce şömineyi yavaştan ısıtalım ki sonradan boğulmasın. Tıpkı metabolizmamız gibi. Spor öncesi ısınma ve doğru nefes egzersizi, her seviye sporcunun bilmesi gereken çok ama çok önemli bir konudur. Isınma, soğuma, nefes üçlüsü; spor öncesinde ve sonrasında birçok kişinin yapmayı ihmal ettiği, üşendiği ancak form tutkusu açısından hayati öneme sahip bir aktivitedir. Hem fiziksel hem de ruhsal faydaları vardır. Şöyle ki küçük bir ayrıntı olarak gördüğünüz bu büyük farkındalığı atladığınız takdirde, ciddi problemlerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Örneğin sakatlanma gibi. Isınma özellikle anaerobik egzersizler öncesinde, soğuma ise aynı egzersizlerin sonrasında mutlaka yapılmalıdır. Isınma konusu sportif bir aktivitenin en önemli parçasıdır. Kasım ayında Antalyamız yine bir başka güzel. Sabahın erken saatlerinde bu güzel havanın büyük fırsatlarını lütfen kaçırmayın. Özellikle nefes egzersizlerinizi parkta ya da en azından evinizin önünde yapmaya çalışın. Yeter ki vücudunuz oksijenle şaha kalksın. Nasıl ki bir ateşi yakmak için oksijene ihtiyaç duyuyorsak, kendimiz için yapmamız gereken de oksijeni doğru kullanmak. Metabolizma, enerji üretimi için besinleri işlemesi gerekir. Bunun için şüphesiz en önemli ihtiyaç ise oksijendir. Tüm yazılarımızda en kuvvetli yağ yakımının aç karnına yapılan kardiyolarda gerçekleştiğini bilimsel yanlarıyla açıklayıp belirtmiştik. Kısa süreli maksimal egzersizlerden sonraki toparlanma sırasında, hiç bir yiyecek alımı olmadığı durumlarda dahi glikojen depolarının önemli bir kısmı yenilenir. Burası sözün bittiği yerdir. Form tutkusu dolu fit yaşam dostlarına düşen görev bu güzel şehrin nimetlerini iyi değerlendirmektir. Aslına bakarsanız 'ben beceremem' virüsü grip gibi bir salgındır sadece. Bağışıklığımızı korumak için önce zihin sonra beden olarak sağlıklı ve güçlü olmalıyız. Güçlü olmak için çalışmalıyız. Şafak vakti bu yüzden var. Güçlü olmak için. Çok şanslıyız. Antalya'da yaşıyoruz. Çünkü böyle bir doğada böyle bir şehirde; geçmiş geride dururken, biçimlendirip sahip olacağımız bir gelecek bizleri bekliyor.
HAFTANIN BİLİNÇ NOTU
Şafak kardiyosu öncesi zencefilli yeşil çay için. Yeşil çay beyaz yağ düşmanıdır. Enerji kullanımını hızlandırır. Zencefil ise içerdiği gingerol sayesinde metabolizmanın çok daha hızlı çalışmasını sağlar. Böylece 2 kat fazla yağ yakımı iki kat fazla enerji sizin olur. Güne 1-0 önde başlarsınız. Ama daha çok gol atabilirsiniz. Çünkü kardiyo sonrası tüketeceğiniz küçük bir kivi ile alacağınız 400 miligrama kadar C vitamini yağ yıkımını arttırır ve toksit mineral oluşumunu önler. Tüm bu besinler bağışıklık sisteminizi güçlendirir ve yarına, sizi daha güçlü daha kusursuz bir hale getirir.