Guatrın, boynumuzun önorta bölümünde bulunan tiroid ismi verilen bezin normale göre büyümesi anlamına geldiğini belirten Medstar Antalya Hastanesi Radyoloji ve Nükleer Tıp Uzmanı Prof. Dr. Akın Yıldız, tiroid bezi büyümesinin organın tümünde yaygın şeklinde (basit guatr) olabildiği gibi tek ya da çok sayıda nodüller (yumrular) biçiminde de (nodüler veya multinodüler guatr) olabileceğini söyledi. Bu hastalıkta tiroid bezinin normal olarak çalışıp hormon salgıladığını açıklayan Prof. Dr. Yıldız, "Hastalığın nedeni iyot eksikliği veya tirodit adı verilen iltihaplanma (bağışıklık sistemine veya mikroplara bağlı) olabilir. Ayrıca tüm tiroid bezi veya içindeki nodüller fazla çalışarak kana aşırı hormon salgılanan hipertiroidi (zehirli guatr) adı verilen hastalığa yol açabilirler" dedi.
NODÜLER GUATR TEDAVİSİ
Bir nodüler guatr hastasında nodülün kanser olma olasılığının genel olarak yüzde 5 olduğunu belirten Prof. Dr. Yıldız, "Bu nedenle öncelikle nodüllerin kanser olma ihtimali araştırılır. Kanser varlığını saptamanın en basit ve güvenilir yolu nodülden parça almaktır. Girişimsel radyologlar tarafından o bölge uyuşturularak (lokal anestezi), ultrason yardımıyla birkaç dakikada kolay ve başarılı bir şekilde parça alınır (ince iğne aspirasyon biyopsisi)" diye konuştu. Patolojik incelemede kanser saptanırsa tiroid bezinin genellikle tamamının ameliyatla alındığını vurgulayan Yıldız, "Ameliyat öncesi incelemelerde boyundaki lenf bezlerinde hastalık belirtileri var ise bu lenf bezleri de alınır. Tiroid bezinin tamamı ameliyatla alındığından hasta hormon yetmezliği oluşmaması için hayat boyu tiroid hormonu kullanmak zorunda kalacaktır. Ameliyat uygulanmış hastada ameliyatta gözle görülemeyen veya çıkarılamayan tiroid dokusu ya da lenf bezlerinde var olabilecek kanser hücrelerini yok etmek için atom tedavisi yapılabilir" diye konuştu.
NASIL BİR TEDAVİ?
Radyoaktif iyot tedavisinin ameliyatın tamamlayıcısı olduğunu belirten Prof. Dr. Yıldız, "Ameliyattan geride kalan tiroid dokusunun normal hücrelerini ve kanserli hücreleri yok eder. Tedavinin temel prensibi, tiroid bezinin hormon yapımında iyot kullanmasıdır. İyodun radyoaktif şekli hastaya verilince tiroid bezi bu iyodu da hormon yapımı için kullanır. Ancak radyoaktif iyodun yaydığı yüksek tahrip edici radyasyon (beta ışınları) ile bu iyodu yoğun olarak tutan kanser hücreleri ölürler" dedi.
HANGİ HASTALARA UYGULANMALI?
Radyoaktif iyot tedavisinin gerekli olup olmadığına, planlama ve uygulamasına Nükleer Tıp uzmanları tarafından karar verildiğini belirten Yıldız, "Genellikle geride kalan dokuda küçük kanserli odakların olma olasılığına karşın 1 cm üzerinde kanseri saptanan tüm hastalara radyoaktif iyot uygulanır. Bu işleme ablasyon veya yok etme adı verilir. Ancak kanser boyutu 1 cm altındaysa radyoaktif iyot uygulanması tartışmalıdır, nüks riskine göre değerlendirme yapılarak karar verilir. Radyoaktif iyot almış hastalar kan tetkikleri ve filmlerle daha kolay takip edilir ve nüksler kolay saptanır. Genel olarak nüksler boyun lenf bezlerinden olur, ortalama 5 hastadan birinde görülür. Nüks durumunda hastalık yaygınlık ve boyutlarına göre ameliyat veya radyoaktif iyot tekrar verilebilir. Radyoaktif iyot uzak organlara yayılmış (metastatik) tiroid kanserinde de tedavi amaçlı olarak en iyi seçenektir. Farklı organlara yayılmış kanser hücrelerinde tutunarak onları yok edebilir" dedi.
RADYOAKTİF İYOT NASIL UYGULANIR?
Uygulaması kolaydır, sıvı şekilde veya bir adet kapsül şeklinde ağızdan verilir. Ancak hastanın genellikle 1-2 gün kadar duvarları kurşun zırhlı özel odalarda kalması gerekir. Bunun amacı hastanın kendisi için faydalı olan radyasyonu faydası olmayan çevresindeki diğer kişilere yaymasını engellemektir. Taburcu olduktan sonra da hastanın radyasyon yaymasını engellemek için verilen doza göre 10-20 gün süre ile bazı önlemler alınır.
ZARARLI MIDIR?
Uzun süredir bilinen ve başarı ile uygulanan bir tedavidir, 1940'lı yılların başında ABD'de uygulanmaya başlanmıştır, ülkemizde de 1950'li yıllardan beri başarı ile uygulanmaktadır. Radyoaktif iyot tedavisi gebelik ve emzirme dışında uygulanmasına engel bir durum yoktur. Uygulaması kolay, ucuz, etkin ve güvenilirliği kanıtlanmış bir yöntemdir. Ancak yine de radyasyonun bilinemeyen zararlı etkileri nedeni ile tedavi sonrası kısa süre önlemler alınarak çevreye yayılması engellenir. Tükrük bezlerinde iyot tutulumu olması nedeniyle hasar oluşabilir veya geçici olarak iltihaplanabilirler. Bununla birlikte alınacak önlemlerle kalıcı zarar oluşması engellenebilir.