Aralık ayının ikinci haftasında önce babamı birkaç gün sonrasında da babam gibi gördüğüm, yıllarca kader birlikteliği yaptığımız Erdal Akpınar'ı kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadım.
İnsanın böyle günlerde dosta olduğu kadar iyi haberlere de ihtiyacı oluyor.
Kayserispor galibiyetinin ardından dünkü maç da Erdal Abi'ye gecikmiş vefa ile başlayınca yüreklerdeki acı hafifledi.
Hami Hoca kazanan değil de iyi oynayan kadroyu bozmadı. Ama oyuncular hocasını yanılttı.
Engin Korukır'ın kadrosundan tek değişiklik Osman'ın monte edilmesi.
Zaten ilk iki hafta takımda yapmayı düşündüğü değişikliklerin gereksiz, Amerika'yı yeniden keşfetmenin mantıksız olduğunu kendisi de gördü.
Osman hamlesi ise deyim yerindeyse 'cuk' oturdu.
Yıllardır bu ligin, bu takımın oyuncusu, deneyimli bir krampon gibi her yerde Osman var. Çok az hata yapıyor, tüm gedikleri kapatıyor, Pedro'ya ve savunma oyuncularına daha rahat oynama imkanı verip takımın performansını da yükseltiyor. Kazandığı topları çabuk ve doğru tercihlerle kullanmasının yanı sıra hücuma katılıp şut denemesi de cabası.
Adanaspor'un top Antalyaspor'dayken 7 kişiyle ceza alanı ve çevresinde kümelenip savunma yapması ilk yarıda Antalyaspor'u sıkıntıya soktu. Bunu aşmak için ekstra bir çaba gösterilmedi. Pozisyon sayısı da kısır kaldı. İlk yarıda toplam pozisyon sayısı sadece 1 ve o da Adanaspor'dan.
İkinci yarıya da Adanaspor iyi başladı.
49'da kaçırdıkları gol Antalyaspor'un silkelenmesini sağlar diye bekledik ama nafile.
Antalyaspor'da Emrah'ın ilk 11'de oynama zorunluluğu mu var anlamadım.
Haftalardır kötü oynayan oyuncuya tahammül neden?
Dün birçoğu iyi değildi ama Emrah haftalardır katkısız.
Geçen haftaki Antalyaspor ile bu haftaki arasında dağlar kadar fark var.
Adanaspor dersini iyi çalışmış.
Haddini bilerek oynadı, doğru oynadı.
Uyutan ve hücum fırsatı yakaladığında ısıran bir taktikle doğru işler yaptılar.
Antalyaspor ise maçı lehine çevirebilecek hiçbir hamle yapmadı.
Uyuşuktular, uyuttular.
Antalyaspor bu puanları çok arar ama bulabilir mi bilemiyorum.