Merhaba sağlığı değerli, yüreği güzel, ruhu güzel SABAH Akdeniz okurları. Merhaba cennet Türkiyemin bilinç dolu yaşam dostları. Her köşe yazımızdan sonra sizlerden gelen o güzel e-postalar yok mu? Değerli okurlarımızın isteklerini kırmak mümkün olmuyor. Bu köşe sizlerin.
Biz, aracıyız yüreklerinize sadece.
Değerli dostlar, geleceğimizin teminatı çocuklarımız ve onların farkındalık dolu eğitimleri ülkemizin sosyo-ekonomik gelişimi açısından çok önemli.
Bu konuya gösterdiğiniz hassasiyet ve yoğun talep üzerine çocuk aile sağlığıinsan ilişkileri-iletişim konusunda yazmaya devam edeceğiz. Ancak cennet Antalyamızda sağlıklı yaşam adına gerçekleştirilen çok önemli çalışmalara biraz dikkatinizi çekmek istiyorum.
Çünkü; 'sağlık' toplumun tanımladığı üzere sadece hasta ya da sakat olmama hali değildir. Fiziksel-zihinsel- sosyal yönden tam bir iyilik halidir.
Günümüzde modern tıbbın temel kabul ettiği 'bio-psiko-sosyal' model, bu yapıları birbirinden ayırmaz. Fitness, beslenme, sosyoloji ve psikoloji bilimi; zihnin bedeni nasıl etkilediğini araştırırken elde edilen veriler; insanın 'Sağlıklı Yaşam' kalitesini yükseltmekte kullanılır.
Şehrimizde önemli gelişmeler var.
Sağlık hizmetlerine yakından bakarsanız eğer; insanımıza verilen değerin nasıl yükseldiğini görmek pek de zor olmaz. 2015'te bitirilmesi planlanan 11 yatırım ile yakında 1.315 yatak kapasiteli 9 yeni hastane ve 2 sağlık merkezi, özel sektörde dahi yeri olmayan konfor ve teknik teçhizat bütünlüğünde halkımızın hizmetine açılıyor. Şehir hastanemizin ise 1.500 yatak kapasitesi ile hasta yatağı açığını ciddi ölçüde gidermesi öngörülüyor. Böylece kutsal olan insan yaşamı için gecesini gündüzüne katarak mücadele eden hekimlerimize daha etkin bir çalışma alanı da devreye girmiş olacak. Bu etkin alan, bilime teknolojiye araştırma ve geliştirmeye zemin demektir. Dün; bugünden çok farklı. Yarını daha da farklı ve güzel umut ediyoruz.
Beni çok heyecanlandıran bir haberi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilim dünyası geçtiğimiz günlerde 'ET-D5' adı verilen molekülün, hücre bölünmesini engelleyerek tümörün büyümesini durdurduğunu, böylece bazı kanser türlerinin tedavisinin mümkün olduğunu açıkladı. Aynı konu geride bıraktığımız seneler içerisinde Antalya'da yapılan tıp kongrelerinde Türk hekimlerince ardı ardına gündeme getirilmişti.
Yapılan çalışmalar masaya yatırılmıştı.
Çünkü kanser vakaları hızla artıyor. Ancak, her yıl 70 bin göç alan ve 10 milyondan fazla turist ağırlayan bir kente hem eğitim hem de sağlık alanında böylesine modern yatırımların yapılması, tıp alanında arka arkaya gelen güzel haberler aslında, farkındalık ve dönüşüm adına nereye doğru gittiğimizin bir göstergesi. Halkımız daha bilinçli.
Haftaya siz değerli okurlarımızın istekleri doğrultusunda yine çocuk-aile sağlığı ve insan ilişkileri, iletişim başlıklı konularda yazmaya devam edeceğiz.
Sağlık ve bilinç dolu yeni bir hafta sizlerin olsun.
HAFTANIN BİLİNÇ NOTU
Bundan 30 yıl öncesine dönüp bir bakalım. Özellikle eğitim sisteminde 'Üniversite Gençliğinin Sorunları' diye bir kavram var mıydı gündemde? Bugüne bakın. Bugün, eğitim çağındaki çocuklarımızın yaşamını etkileyen sağlıksal, sosyal ve kültürel etkenleri bilimsel bir yaklaşım tarzı içerisinde inceliyoruz. Bu konuları 'sağlıklı yaşam' köşesinin arşivinde bol miktarda bulabilirsiniz. Bugün, çocuklarımızın aile içerisinde nasıl yetiştirildiğini bu çocukların üniversite yaşamlarındaki farkındalığını, toplumun geneline ayak uydurma becerilerini, kaygılarını, çatışmalarını hatta eğitim kurumlarının geçmişte, şimdi ve gelecekte aktif olacağı işlevleri artık entelektüel boyutta konuşan bir toplum yapımız var. Farkındalığımız giderek artıyor. Yatırımlarımız artıyor. Çocuklarımızın diploma mezunu bireyler değil, gerçekten eğitilmiş bireyler olması yönünde çabalıyoruz. Daha çok çalışmamız gerekiyor. Ve herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyor.