Bizim toplum birçok konuda olduğu gibi yemek tercihleri konusunda da çoğu zaman tutucu davranmaktadır. Yeni yemeklere, yeni menülere, kombinasyonlara fazla açık değilizdir. Standart reçeteler ve az sayıda çeşitle yaşamı idame ettiriyoruz. Özellikle dışarıda yemek yenilecekse zaten fazla tercih şansı bulamayız. Et, balık veya yöre mutfağı gibi standart seçenekler söz konusudur. Bu mutfakların içeriği de tamamen kalıplardan oluşur. Bu hafta ziyaret ettiğim RN Ocakbaşı; geleneksel bakış açısını, kalıpları tamamen yıkmış durumda. Bir taraftan, ocakbaşını erkek egemen bir yaklaşımdan çıkarmış, misafirlerinin yarısından çoğunu kadınlar oluştururken; diğer yandan ocakbaşında etle birlikte, başta Ege'den olmak üzere yurdun birçok yerinden zeytinyağlılar ile hizmet veriyor. Bir tarafta Anadolu'yu (Antep, Urfa, Adana vs) yansıtan tarzı ile ocağının başında ateşle eti adeta dans ettirircesine bir orkestra şefi gibi hünerlerini lezzet olarak tabakta sunmaya çalışan Selahattin Usta var. Diğer yanda zeytinyağlıları ile Ege'den, Anadolu'dan çeşitli örnekleri ile servis eden Songül Hanım… Burada çok önemli iki farklı unsur, kültür, yaklaşım var. Bir tanesi tarihten beri söz konusu et ve ateş olunca, özellikle de dışarıda hem hazırlayan ve yiyen açısından genelde akla erkeği getirmiştir. Hele de söz konusu olan etin mangalda ocak başında yenilmesi söz konusu ise birlikte yenilen mezeler ara sıcaklar nerede ise standart halde olmuştur. Diğer taraftan yine tarihten beri söz konusu sebze olunca, zeytinyağlı olunca da hem pişiren, hem tercih eden daha fazla oranda kadınlar olmuştur. Erkekler bir araya gelip 'Hadi bir yerlere gidip zeytinyağlılar yiyelim' demezken; kadınlar da bir araya gelip 'Hadi gidip bir ocak başında kebap yiyelim'i pek fazla tercih etmezlerdi. Ancak RN Ocakbaşı bir taraftan dışarıda ocak başında kadın erkek ayrımını ortadan kaldırmış, diğer yandan kadınla eti, erkekle zeytinyağlıları ve ocak başında etle zeytinyağlılarını buluşturmuş (Adana kebapla enginar). Rana Hanım'ın yönetiminde RN Ocakbaşı güzel bir ortamla; hem kadın erkek ayırımını ortadan kaldıran, hem de menülerin içeriği açısından ocak başında lezzetli etler eşliğinde lezzetli zeytinyağlılarla hoş vakit geçirmek mümkün. Etler açısından ustanın spesiyali olan Kafkas şaşlık, Adana, közde kaşarlı patlıcan ve tabla salatası denemeye değer. Selahattin Usta tam bir alakart hizmeti veriyor. Kaynağı belli kuzu etlerini elde satırla kıyarak, etlerinizin acılık oranını, yağ oranını, pişme oranını isteğe uygun halde sunuyor. Ocak başı demek usta demek deyimini burada tam olarak görebilirsiniz. Zeytinyağlılara gelince; Songül Usta zeytinyağlıları ve soğuk mezeleri ile adeta yenilikçiliğin sembolü olmuş. Ocak başında zeytinyağlı enginar, kırmızı pancarlı yoğurtlu pazı, avakado bruşetta ve ezme denemeye değer. Zeytinyağlıları yerken kendinizi Ege'de, etleri yerken güneyde hissetmeyeceksiniz. Çünkü zaten aynı anda aynı masada aynı tabakta Antalya'da RN Ocakbaşı'nda kültür ve lezzet bütünlüğünü hissedebilirsiniz. Yemekle bütün buluşmalarınızın ağız tadı ile geçmesi dileği ile…
KÜLTÜR BULUŞMASI
Ben her açıdan kültürlerin, medeniyetlerin bir ortamda, masada, tabakta buluşmasını hep istemişimdir. Rana Hanım tecrübesi, titizliği ile geleneksel bakış açısından uzak, kültürlerin hem yemek, hem de sosyolojik açıdan buluşmasını başarmış gibi görünüyor.