Antalyalılar, 6 Mayıs'ta kutlanan Hıdrellez'i 'Yaz Başlangıcı' sayarlar. Karaya çekilmiş tekneler, o gün denize indirilir. Hayvanlar Mayıs'ta yavrular, bitkiler Mayıs'ta meyvelerini sunar, insanlar Mayıs'ta daha canlı olur; gözler bir daha başka parlar, insanlar daha çapkınca ve daha atak olurlar... Doğanın bütün güzelliklerini sergilediği ay Mayıs'tır. İçinde bulunduğumuz şu günlerde doğa ne güzeldir değil mi? İnsanlar şimdi kırlara koşacaklar, piknik yapacaklar. Sırt üstü çimenlere uzanıp masmavi gökyüzüne dalarak hayaller kuracaklar. Haziran ile birlikte güneş Antalya'da daha yakıcı olacak; piknik mevsimi deniz mevsimine dönecek. Bence bu bahar ayının tadını çıkarmaya bakın.
YAZILAN DİLEKÇELER
Hızır ve İlyas Peygamberlerin buluştuğu gün olarak kabul edilen Hıdrellez 6 Mayıs sabahı Antalyalılar tarafından değişik şekillerde kutlanır. İnanışa göre bir gece önceden dilekte bulunanlar, Hıdrellez gününün sabahında dileklerine erişirlermiş. Gelinlik kızlar kocaya, fakirler paraya, evsizler de yuvaya kavuşurlarmış. Yeter ki akşamdan bir gül ağacının altına dilekte bulunulsun. Ev mi istiyorsunuz, hemen iki taş ile bir ev maketi yapacaksınız. Para mı? Birkaç lirayı gül ağacının altına koyacaksınız. Koca mı? Küçük bir oyuncak bebeği yine gül ağacının altına koymanız yeterlidir. Erkeklere fazla bir şey yok. Bildiğim kadarıyla bu dilekler hanımlar için geçerli yalnızca. Hızır'la İlyas'ın denizin dibinde el ele tutuşmasına, senede bir gün dindirdikleri hasretlerine, gözleriyle olmasa da ruhlarıyla tanıklık etmek için kadınlar o gece sabahı zor ederler. "Bolluk ve bereket günü" diye nitelenen Hıdrellez sabahında, komşu kadınlar grup grup Konyaaltı sahilinde, Karaalioğlu Parkı'ndaki Adalar Plajı'nda veya Yat Limanı'nda mendirek taşları üzerinde toplanır. Kimileri bir yıl önce aynı yerden alıp sakladıkları taşları, dua okuyarak denize fırlatır, dilek tutar. Kimileri Hızır ve İlyas Peygamberlere dileklerini, Konyaaltı sahilinde çakıl taşlarından oluşturdukları şekillerle iletirler. Büyük bir çoğunluğu da Yat Limanı'ndan teknelerle denize açılarak, önceden yazdıkları dilek mektuplarını suya bırakırlar.
NİYET ÇÖMLEĞİ
Hıdrellez asırlardır halk arasında eğlenceler, kırda, ağaç altlarında şarkılı türkülü şölenler, piknikler, eksiksiz donatılan sofralarla kutlana gelmiştir. Gerçi bu âdet, gün geçtikçe unutuluyor gibi ama hala, Antalya'da Hıdrellez'i iple çekenler az değildir. Kim bilir, belki o iki peygamber Hızır ve İlyas 6 Mayıs'ta buluştukları gün; bahara bereket, pınarlara su, çiçeğe renk sunarak dolaşırken sizlerin de yüreğine sevinçler katabilirler. Ritüel şöyle: Kadınlar tarafından 5 Mayıs günü akşamüzeri bir kâğıda dilekler yazılıyor. Bu arada içine yedi genç kız tarafından, yedi evin çeşmesinden su katılmış toprak bir 'Niyet Çömleği' hazırlanıyor. Niyet tutanlar takılarından birini, kimi yüzüğünü, kimi küpesini bu çömleğe atıyor. Sonra çömleğin ağzı bir güzel yemeni ile bağlandıktan sonra bir asma kilitle kilitlenip bir gül fidanının altına bırakılıyor. Yine isteyenler küçük bezlerden dikilmiş bir keseciğe niyetine göre; evlilikse nikâh yüzüğü, evse ev anahtarı, çocuksa küçük sembolik bir beşik konulup kese ve dilekçe gül dalına asılıyor. Ertesi sabah gün ağarmadan asılanlar toplanıp dilekçe, kese ve bir de boş şişe ile birlikte sahile, deniz kenarına gidiliyor. Yedi karınca yuvasından yedi tutam toprak alınıp bu keseye konuluyor. Deniz kenarına gelinince, geceleyin yazılan dilekçe denize atılıyor. Derler ki bükülmüş kâğıt suda açılınca, Hızır ve İlyas Peygamberler daha çabuk görürlermiş. Sonra da boş şişeye yedi ayrı dalgadan yedi su dolduruluyor. Eve dönünce bu suyun mutluluk niyetine çevreye serpilmesi gerekiyor. İşte bu nedenle insanlar 6 Mayıs sabahı Karaalioğlu Parkı altındaki Adalar Plajı'na, Yat Limanı'na veya Konyaaltı sahiline koşuyorlar. Yapılacak işlem çok basit: Düşleyip de alamadıklarınız varsa, yüreğinizden binbir niyet geçiyorsa, kızlarınız gelinlik çağına vardıysa, gönlünüz hala o sevgilideyse, bir kâğıt parçasına sıralayın dileklerinizi, "İstemem bir şey, olsun iki göz odası ve bir de salonu" veya "Ya Hızır, bu yıl gör beni" diyerek atın denize...
MEKTUPLAR DENİZE
Niyet mektupları denize atıldıktan sonra, mahalleye dönülür. Sokakta başka bir eğlence başlar. Gül dibine bir gün önceden konulan toprak 'Dilek Çömleği'nin açılışı ve sokakta yakılan ateşin üzerinden atlamalar, Hıdrellezin en neşeli geçen anlarından biridir. Dilek sahipleri, çömleğin başında toplanınca, kısmeti çıkmayan kızların başında çömleğin kilidi açılır. Ardından gelsin maniler:
Geline bak geline Kına yakmış eline Yârim kurban olayım Saçının her teline. Bu arada, küçük bir kız elini çömleğe daldırıp takıları çıkarmaya başlar. O anda söylenen mani de takı sahibi neye niyet etmişse, niyetinin cevabı olarak yorumlanır. Eskiden Antalya'da Hıdrellez daha çok kalabalıklarla kutlanırdı. Halk erken saatlerde Karaalioğlu Parkı, Urukmuş mevkii (bugünkü Falez Parkı), Konyaaltı Plajı gibi mesireleri doldurur, bütün günü eğlence ile geçirirdi. Hıdrellez kutlaması, aldığı göçlerle çok büyüyen Antalya'da, bugün eskiye oranla sönük geçmekle birlikte, yine de çok sayıda Antalyalı eski geleneklerini sürdürmek adına 6 Mayıs sabahı, ezan vakti Yat Limanı'na, deniz kenarlarına koşuyor.
BAZI İNANIŞLAR
Ev sahibi olmak isteyenler, gül dibine hamurdan ya da çöpten ev maketi yaparlar.
Hıdrellez sabahı gün doğmadan, evlerin kapı, pencereleri 'Hızır bereketi'nin girmesi için açık bırakılır.
Yakılan ateş üzerinden herkes üç defa dilek dileyerek atlar.
Evlenmek isteyen kızlar, Hıdrellez günü, kimliklerini belli etmeden, kıbleye bakan dokuz komşu kapısını çalarlarsa, o yıl kısmetleri açılır.
Hıdrellez sabahı, gün doğmadan bir kâğıda yazılan dilek akarsuya atılırsa, o yıl gerçekleşir.
Boyu kısa olan çocuk veya gencin başına bir oklava ile vurulursa, o yıl içinde boyu uzar.
Nişanlı çiftler, Hıdrellez günü ağaçlı, sulak yerlerde dolaşırlarsa, kısmetleri bol olur.
40 çiçekten alınan yeşil yapraklar, bir kaptaki suya atılır. Yüzünde sivilce olanlar, bu su ile yıkanırlarsa, sivilcelerden kurtulurlar.
Hıdrellez günü beyaz kelebek gören kişinin o yıl şans ve kısmeti açık olur.