Antalya'da hortum ve sopalarla birbirine saldıran 2 hayvan koruma derneğinin temsilcileri, kavga ardından karşılıklı şikayetçi oldu. Olay, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Kızıllı'daki katı atık depolama tesisinde meydana geldi. Çöplükteki yaklaşık 300 hayvanla ilgilenmek için bölgeye giden Antalya Sokak Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (ASKODER) Başkanı Mehmet Orhan ile Antalya Candostları Koruma ve Sahiplendirme Derneği Başkanı Arife Yanık arasında tartışma çıktı.
HAYVANLAR SÖMÜRÜLMESİN
Hayvanseverler tartışmanın ardından birbirlerine sopa, hortum ve biber gazıyla saldırdı. 3 kişinin hafif yaralandığı kavganın ardından iki derneğin gönüllüleri, Varsak Jandarma Karakolu'na giderek birbirlerinden şikayetçi oldu. Candost Derneği Başkanı Arife Yanık, "Mehmet Orhan'ın kedi evindeki hayvanlar açlıktan ve susuzluktan ölmüştü. Şikayet ettik ve 54 bin lira ceza kesildi. Bizi tehdit etmeye başladı. Bunun üzerine uzaklaştırma kararı verildi. Çöplükte karşılaştığımızda yanımda bulunan arkadaşımıza yumrukla, yanındaki kadın da hortumla bana saldırdı. Ben de kavgayı önlemek için biber gazı sıktım. Hayvanseverlerden 'Çöplükte yaşayan hayvanlara çeşme ve havuz yapacağım' diyerek 7 bin lira para toplamış. Çöplüğe gittiğimizde sadece bağış olarak verilen küvetleri gördük. İnsanlardan toplanan para nereye gitti bilmiyorum. Biz hayvanların sömürülmesine karşıyız" diye konuştu.
'HAYVAN DİLENCİLERİ'
ASKODER Başkanı Mehmet Orhan ise Arife Yanık'ın 4 arkadaşıyla birlikte kendisini darp etmek için biber gazı, cop ve beyzbol sopasıyla bölgeye geldiklerini iddia etti. "Haftanın 3-4 günü çöplüğe gidip oradaki canlara su ve mama götürüyorum. Bunların böyle bir derdi yok. Oraya mamayla geleceklerine sopayla, biber gazıyla gelmişler. 4 kişi birden bana saldırdı. Arabamı satıp açtığım kedi evini şikayet ettiler. Hastalıktan ve yaşlılıktan dolayı ölen 4 kediyi mezarlarından çıkarıp 'İşte ölen kediler' diye algı yaptılar" diye konuştu. Antalya'da birçok kişinin hayvansever gibi görünerek hayvanlar üzerinden çıkar sağladığını savunan Orhan, "Bu artık bir sektör olmuş. İnsanlar masumane duygularla bunlara para veriyor ama toplanan paranın akıbeti belli değil. Ne de olsa kimse 3 ay sonra 'Bu hayvan ne oldu' diye sormuyor. Ben bunlara 'Hayvan dilendiricileri' diyorum" ifadelerini kullandı.