Nazım Uzel adındaki hasta "dar kanal" adı verilen; omurgayı oluşturan omur kemiklerinin ortasında yer alan omurilik kanalının ön-arka ve/veya sağ-sol çaplarının daralarak, yukarıdan aşağı içinden geçen omuriliği bazı seviyelerde kum saati gibi boğması olarak açıklanabilecek rahatsızlığa yakalandı. Uzel, bir süre sonra dikkatsizlik sonucu düşünce burada bir de çökme meydana geldi.
Bu nedenle yürüme problemi çeken ve bacaklarını kullanamayan Uzel, tedavi olmak için 15 yıl önce eşi Vahide Uzel'i (91) ameliyat ederek iyileşmesini sağlayan Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen'i görev yaptığı Acıbadem Adana Hastanesi'nde buldu. Prof. Dr. Orhan Şen, yaşlı adamı muayene ettikten sonra multidisipliner yaklaşımla diğer bölümlerin de hastayı görmesini sağladı.
Oluşturulan heyet tarafından yapılan kontrollerden sonra Uzel'in ameliyat edilmesine karar verildi. Yaklaşık 1 ay önce ameliyat olarak sağlığına kavuşan Uzel, şimdi yürüyebiliyor.
"BURAYA GELMEDEN ÖNCE FELÇ GİBİYDİM"
Uzel, hastaneye gelmeden önce felçli bir durumda olduğunu belirterek, "Ameliyattan önce ayaklarımı kesinlikle kullanamıyor sadece sürütebiliyordum. Şimdi ise yürüyorum. Artık yaşıma göre yürümemde de pek sıkıntı yok. Sadece az bir ağrım kaldı, onun da neden olduğunu öğreneceğiz.
Şimdi iyiyim. Ameliyatımı oldum, doktorum beni evime gönderdi. Önceden tanıyordum doktorumu ama nerede görev yaptığını bilmiyordum. Çocuklar geldi buraya, doktor da onlara 'yüksek ihtimalle tedavi edebilirim ama önce kontrol etmem gerekir' demiş. Beni alıp yanına gittik. 4 gün içerisinde ayağa kalktım" diye konuştu.
"HASTAYI TEDAVİ ETMEZSEK YATAĞA MAHKUM KALIR"
Prof. Dr. Orhan Şen ise hastanın yaşlı olduğu için ameliyat edilmediğini belirterek, "Nazım Bey'i, 'evet ameliyat gerekiyor ama yüksek riskli, yarar göremezsiniz' diyerek ameliyat etmemişler. Kendi ifadesiyle söylüyorum; ayağını basamıyordu, tekerlekli sandalye kullanması zorunluydu. Ağrı kesici artık işe yaramıyordu. Muayene ettik, yaşa bağlı olarak dar kanalı vardı. Daha önce de eşini ameliyat etmiştim, eşinden duyduğu memnuniyetle bize geldiler.
Tedavi yöntemimizi anlattık. Kendilerine donanımlı bir hastanede, kardiyoloji, anestezi, dahiliye, göğüs hastalıklarında görevli uzman arkadaşların hepsi gördükten sonra ve onların gerekli tedbirleri almasının ardından, 'bu cerrahi girişime izin verebiliriz' derlerse biz cerrah olarak elimizden geleni yaparız dedik. Biz bu cerrahi girişimi yapmazsak iyileşme şansınız yok diye kendisine bildirdik. Adeta çaresizdiler.
Biz, ilgili branşlara gösterdikten sonra kendi ameliyatımızı yaptık. Bugün birinci ayı. Kendisinin de söylediği gibi durumu gayet iyi. Yara yerinde biraz ağrısı var, bu da normal. Korseyle geziyor. Şu anda eşiyle birlikte ve mutlular" dedi.
PROF. DR. ORHAN ŞEN, HASTANIN DAR KANALI OLDUĞUNU VE DÜŞMEYE BAĞLI OLARAK ÇÖKMESİ BULUNDUĞUNU İFADE EDEREK ŞÖYLE DEVAM ETTİ:
"Dar kanal sorunu çökme kırığıyla birleşince bu kalçaya, kalçadan da ayağa vuran ağrı yapar. Eğer hastanın tedavisini yapmazsanız kuvvet kaybı gelişir ve hasta yatağa mahkum kalır. Bizim yaptığımız işlem, o kanalı açmak ve kök dediğimiz sinirleri rahatlatmaktır."
