Futbol oynamış, futbolu seyretmiş, futbolla haşır neşir olmuş hatta bir dönem hayatını futboldan kazanmış biri olarak futbolun kısır çekişmelerinden gına geldi artık.
Naklen yayın havuzunun büyümesi futbol kulüplerinin maddi kaynaklarını arttırması, iddia ve benzeri oyunlardan gelen gelirler, lisanslı ürünlerin satışlarının artması, gelişen medya düzeni ile yöneticilerin isimlerini rahatlıkla duyurması futbolu cazip bir alan haline getirdi.
Daha çok müteahhit ağırlıklı yönetici profillerinin elindeki futbol kulüpleri sportif rekabetin değil de vahşi bir yarışın içinde sanki.
Şirketlerini profesyonellere teslim edip zarar eden yöneticilerini kapıya koyanlar iş kendi kulüplerini zarar uğratmak olunca sessiz kalıyor.
(Beşiktaş'ın borcu 501 milyon, Galatasaray'ın 375 milyon, Fenerbahçe'nin 167 milyon Trabzonspor'un da 128 milyon lira). Bu borçların birçoğu yanlış transferler sonucu ortaya çıkan borçlar.
Hala da transferde aynı savurganlık devam ediyor.
Son günlerde yaşananlar artık ana haber bültenlerinin bile ilk haberleri arasında yer alında futboldan kaçacak yer olmadığını anladım.
Bir hakemin bir oyuncu ile diyalogu sonrası koparılan kıyametler Mayalar'a bile rahmet okutur cinsten. Bir antrenörün görevini bırakması, ardından vazgeçtim kalıyorum demesi gazetelerden televizyona, internetten radyolara kadar bütün alanları kapladı.
Anladım ki futbol oynandığı sürece bu olacak ve bu kavgalar hiç bitmeyecek asıl kötü olan da hiç kimse bu kavgalardan galip çıkamayacak.
Hepimiz yenileceğiz yani.
O nedenle
'Futbol Nasıl Kurtulur?' sorusuna cevap:
'SPOR TOTO SÜPER LİG BİR YIL ASKIYA ALINMALI.
LİG OYNANMAMALI!' Basının Spor Toto Süper Lig ile ilgili hiçbir gelişmeyi yazmaması, televizyonların görüntülememesi de cabası… Bir yıl boyunca süper lig kulüplerinin yetkilileri şapkalarını öne koyup sorunları çözmeli, borçları eritmeli...
Çünkü futbol artık spor olmaktan çıktı.
Sahalarda kalması gereken rekabet sokaklara taşlı-sopalı kavgalara ekranlara taşmaya başladı.
Hiç kimse gidişattan memnun değil.
Futbol Federasyonu, MHK, hakemler, yayıncı kuruluş, medya… En iyisi ara vermek.
Bir yıl boyunca futbol oynamadan sorunların çözülmesi için çalışmak… Kim bilir?
Belki futbolun kıymetini biliriz.
Futbol olmayınca başka dalların farkına varırız!
Başka tatlar alırız!
