Bir hafta öncesinde
"O günü görecek miyiz ?" başlıklı 19 Mayıs Stadı'nı anlatan bir köşe yazmıştım. Bu yazımdan sonra dostlarım ve okurlarımdan telefonlar aldım. Onlar da
"Yeni modern bir 19 Mayıs Spor Kompleksi görür müyüz?" diye bana sordu. Bu gidişle zor görürüz! 24 yıldır spor gazeteciliği yapıyorum. Stat hakkında her sene yeni bir proje karşımıza çıkıyor. Konuşuluyor, tartışılıyor ve vazgeçiliyor. O kadar!
Ankara hariç diğer illere yeni statlar yapıldı.
Başkent'e de son olarak
Etimesgut'ta bir stat projesi çıktı. Kazma vurulmadıkça buna da inanasım gelmiyor. Bekleyip göreceğiz.
SİSTEM ŞART
Sporda söz sahibi olan ülkelere baktığımızda sistemli çalışmalarının meyvelerini topluyorlar. Bizim gibi şans eseri çıkan şampiyonlarla avunmuyorlar. Günlük başarılara imza atmak yerine, kalıcı ve devamlılık üzerinde çalışıyorlar. Biz de ise işler tersine gidiyor. Profesyonelliğin altyapısı olan amatörler ve okul sporları birer birer eriyor. Heyecanı kayboluyor.
"Okul sporları" demişken, bundan 20 yıl öncesinde
Ankara'daki lise futbol final müsabakaları
Cebeci İnönü Stadı'nda oynanırdı. 15 bin seyirci önünde oynanan maçlar büyük çekişmelere sahne olurdu. Şimdi ise dış sahalarda yalnızca 20 bilemedin 50 kişi,
Ankara'da futbol finallerini izliyor. Artık kimse kimsenin umurunda değil. Heyecanı kaybolmuş, bir dönem içindeyiz.
ÖZELLİĞİNİ KAYBETTİ
Başta futbol olmak üzere amatör sporda tüm özelliğini kaybetmiş durumda. Binlerce kişinin etrafında döndüğü bu organizasyon profesyonelliğin yanında itilmişlik yaşıyor. Herkes tribüne ve kendine oynuyor. Böylede olunca bitse de gitsek yaşanıyor. Takımlar 90 dakikalık mücadelenin ardından bir sonraki haftaya kadar, idman yapmadan ya da bir saatlik çalışmanın ardından maça çıkıyorlar. Hafta sonlarını iple çeken, sporseverler bile artık
19 Mayıs Dış Sahalara gelmiyor. Çekirdekçiler ve su satanlar bile isyanda,
"Hey gidi günler" diyorlar. İki çuval çekirdek satan seyyar satıcı şu an nerdeyse çekirdeğin anaparasını çıkartamaz oldu. Zaman her şeyin ilacıdır. Ancak gidişat hiç de iyi değil.