"Kalbim
nerede?" diyor beyazlar içinde bir genç kadın. Umursamaz sevgilisi önce dalgaya alıyor. Adamın dehşete kapıldığı anda ise kalbinin yerini soran kadın, doğru noktayı bulup yaşamını nihayete erdiriyor. Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı "Aşk Hastası", Batı'ya özenen ve kendi değerlerini hiçe sayan bir oyuncunun önce şair Galib'e sonra Hüsnü Aşk'taki Aşk'a, sonra Şeyh Galib'e dönüşünü ve kalp yolculuğunu şaşırtıcı bir kurguyla seyircinin kalbine taşıyor.
"ÖNEMLİ BİR DEĞERİMİZ"
Oyuncu Kutay Sungar, Kenan Işık'ın Hüsn ü Aşk'tan esinlenerek yazıp yönettiği "Aşk Hastası"nı ve hazırlık sürecini şöyle anlattı: "Şeyh Galib'i fazla tanımıyordum. Hüsn-ü Aşk'ı bilmiyordum. Şimdi bu salona her temsilde 600 kişi geliyor. 600 kişiden 50'si eve dönünce Şeyh Galib'i araştırsa bu çok büyük bir şeydir. O bizim çok önemli bir değerimiz. Ben Şeyh Galib'i tanıdım, inşallah başkaları da tanır ve oyun da sevilerek izlenmeye devam eder" temennisinde bulundu.
"ŞEYH NASIL OLMALI ARAŞTIRDIM"
Bir şeyhi canlandırmanın kolay olmadığını anlatan Sungar, bu rol için araştırma yaptığını belirterek, "Bir şeyh nasıl olmalı, nasıl durur, nasıl bakar, nasıl yürür, sema onun için ne ifade eder, semadan sonra semazenlerle ilişkisi nasıldı bunları araştırdım. O kadar çileden, arınmadan geçmiş bir insan nasıl davranır, bunların üzerine gittim" diye konuştu.