NTV Spor'da
"Yüzde Yüz Futbol" programını izliyorum. Sunucu
Güntekin Onay ve yorumcu
Rıdvan Dilmen, spor kulüplerinin tesisleşme ve altyapıya önem vermesi gerektiğinden bahsediyorlar.
Gençlerbirliği'ni de bu yolda örnek kulüp olarak gösterdiler. Otuz yılı aşkın
Ankara'da spor gazeteciliği yapan birisi olarak,
Gençlerbirliği'nin tesisleşmede ortaya koyduğu mükemmel performansa sonuna kadar şapka çıkarırım. Ancak, altyapı deyince ve de altyapıdan yetişen oyuncu deyince
"ren" yapmak gerek.
Çağımızda futbol artık bir endüstri haline gelmiştir. Bu endüstrinin en büyük
"yapı taşı" kuşkusuz futbolcudur. Bir başka deyişle, futbolcu olmazsa, futbolda olmaz. Transferde, futbolculara ödenen çılgın rakamlar, kulüpleri sürekli ekonomik zorluk içerisine çekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, altyapı ve altyapıdan yetişen oyuncular, adına futbol denilen oyunda, kulüplerin en büyük kozu olmaktadır. Bir futbolcunun atletik yeteneklere sahip olması, fizik kondisyon ve oyun zekası olarak üst düzeyde olması gerekir. İyi bir futbolcunun, üst düzey oyuncu olabilmesi için vücudunu ve kafasını oyun akışında nasıl ve ne zaman ne şekilde kullanacağını iyi bilmesi gerekir.
Bunun için eğitimcilere büyük görev düşmektedir. Futbolcu, genç yaşında eğiticinin verdiği teorik, pratik ve teknik ilkeleri en ince ayrıntısına kadar özümsemesi halinde, bu bilgileri gelecekteki futbol yaşantısı için iyi bir zemin yapabilir.
"Sağlam bina olması için sağlam temel atılması gerekir" gibi. İşte, köklü bir eğitimim alınacağı tek yer altyapıdır.
Gelelim,
Gençlerbirliği'nin altyapısına. Spor kamuoyunda altyapı kulübü olarak lanse edilen
Gençlerbirliği'nden yetişmiş üst düzey oyuncusu bir elin parmaklarını geçmez. Doğrusunu söylemek gerekirse o kadar bile değildir. Ancak futbol medyası ne yazık ki bu masala kendisini inandırmıştır. Bu gün için
Fenerbahçe ve milli takımın değişmez oyuncusu
Gökhan Gönül dışında
Gençlerbirliği altyapısından yetişen üst düzey oyuncuyu ben hatırlamıyorum doğrusu. Aslında iyi araştırıldığında
Gençlerbirliği'nden yetiştiği zannedilen futbolcuların çoğu başka altyapılardan gelmiştir.
Başkan İlhan Cavcav'ın bu yetenekli geçleri keşfedip,
Gençlerbirliği formasını giydirdiği, sonra da bire on koyarak sattığı
(Ümit Karan, Serkan Balcı, Engin Baytar) gerçeği de ortadadır. Ama yok eğer buna da altyapı başarısı denecekse o zaman diyecek sözümüz de olamaz