Geçen haftaki yazımda 2020 olimpiyatlarını düzenlemek için en büyük adayın Tokyo olduğunu sebepleri ile birlikte sıralamıştık.
Bu hafta ise IOC'nin ata sporumuz ile ilgili aldığı karar hepimizi çok üzdü. IOC Yönetim kurulu Lozan'da yaptığı toplantıda güreşi olimpik sporların içinden çıkardı. Geçtiğimiz olimpiyatlarda en başarılı olduğumuz güreş branşının olimpiyatlardan çıkarılması sanırım bizden başka hiçbir ülkeyi bu denli sarsmamıştır.
Son iki olimpiyat oyunlarında güreşte de elle tutulur bir başarı gösteremesek de olası ev sahipliğimizde yapılacak 2020 olimpiyatlarında da en büyük madalya umudumuz yine güreşti. IOC'nin aldığı kararın ardından peş peşe tepki açıklamaları geldi. Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya, olimpiyat komitesinin aldığı kararın doğru olmadığını ve uluslararası güreş camiası ile birlikte hareket ederek ata sporumuzu yeniden olimpiyatlara dahil edeceklerini söyledi. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener ise kararın kesin olmadığını ve mayıs ayında Rusya'da yapılacak IOC toplantısında yeniden masaya yatırılacağını söyledi. IOC'nin Lozan'da aldığı kararın gerekçeleri arasında popülarite, izlenme oranı, tribünlere gelen izleyici oranları gibi belirleyici unsurlar var.
Aslında olimpiyatlarda yer alan branşlara ve popülerliğine baktığınızda, güreşin daha şanslı olduğunu görebilirsiniz. Mesela Rugby sporu dünya çapında belli başlı birkaç ülkede popüler bir spor branşı iken 2012 Londra Olimpiyatları'nda yer aldı. Bunun gibi güreşten daha az reytinge sahip başka branşlar sayılabilir.
Olimpiyat oyunlarının ilk düzenlendiği 1896 yılından itibaren olimpik spor olan güreş, atletizm gibi ana branşlardan ve hatta olimpiyatların omurgası sayılacak branşlarından bir tanesidir.
Hal böyle olunca IOC'nin almış olduğu kararı çok da anlamak mümkün değil.
Alınan karar ve güreşin reytingi ortadayken akıllara komplo teorileri de gelmiyor değil. 2020 yılında yapılacak Avrupa Futbol Şampiyonası'na da adaydık. Hatta hem olimpiyatlar hem de şampiyona için en güçlü aday bizdik ve bize 'İki büyük organizasyonu siz yapamazsınız birini seçin' diyorlardı. Biz de kendimizden o kadar emindik ki
'İkisini de yaparız, talibiz' dedik.
Ve UEFA'nın
'Şampiyona 13 farklı ülkede yapılacak' kararıyla yıkıldık. Bir anda Avrupa Futbol Şampiyonası'nı düzenleme planlarımız yok oluverdi. Ev sahipliğimizde yapılacak olası bir olimpiyat organizasyonunda madalya umudumuz olan branş sayısı çok az. Güreş bu branşlardan birisiydi.
Kim bilir belki yarın öbür gün halter ile ilgili de böyle tuhaf kararlar alınabilir. Tabi bu dediğim gibi bir komplo teorisi. Bizim tüm olumsuzlukları bir kenara bırakıp hem organizasyonu alma adına hem de alırsak kendi ülkemizde madalyalar kazanmak adına çok ciddi planlamalar ve çalışmalar yapmalıyız…