Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) İcra Kurulu, 12 Şubat 2013 tarihinde
İsviçre'nin Lozan kentinde yaptığı toplantıda güreş sporunu, 2020'de yapılacak
Olimpiyat Oyunları programındaki temel spor dalları arasından çıkardığını açıkladı. Bu karar hiç kuşku yok ki, olimpiyat madalyalarının büyük çoğunluğunu güreş sporunda alan
Türkiye'yi çok etkileyecektir.
2020 Olimpiyat Oyunları'nın Türkiye'de yapılması için önemli mesafe alındığı düşünülürse, alınan bu kararın değişmemesi halinde,
Türkiye'de yapılması olası olimpiyatlarda en büyük kozumuzu kaybetmiş olacağız. Güreş camiası karara büyük tepki gösterirken, fatura
Uluslararası Güreş Federasyonu (FILA) Başkanı'na kesildi. Egzotik ülke
Tayland'ın dünya turizminde en ön sıralarda yer alan
Phuket Adası'nda yapılan toplantıda, güvenoyu isteyen başkan
Raphael Martinetti, istediği desteği bulamayınca istifa etti. Bu arada,
Türkiye'den Ahmet Ayık ve Rodika Yakşi'nin de FILA yönetiminde yer aldığını ve olumsuz görüş belirttiklerini hatırlatalım. İzlenme oranı giderek azalan, sporseverlerin tribünler ve ekran başından kaçtığı güreş sporunun geçici olarak alınan kararın değişmemesi halinde, olimpiyatlarda
''nostalji'' olup, olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Spor ve sporcunun en büyük düşmanı şüphesiz ki,
"doping"tir. En fazla doping yapılan spor dalları arasında da istatistiklere göre halter gelmektedir. Çok ağır ve özveri ile çalışma gerektiren halterde sporcuların çoğu kez bilinçsizce (!) yaptığını söylediği doping, kısa bir süre önce yeniden başkanlığa seçilen Hasan Akkuş'un başını yedi.
Avrupa 23 Yaş Altı Halter Şampiyonası'nda 5 Türk sporcuda yasaklı madde yani doping çıkması sonucu
Akkuş istifa etmişti. Ancak, iş bu kadarla kalmadı. Şampiyonaya katılan diğer 16 sporcunun da
Köln'e giden numunelerinde de doping maddesine rastlandı. Üstelik tüm sporcuların ayni yasaklı maddeyi (Stanozolol) kullanmış olması da olayın düşündürücü başka boyutu.
Akkuş,
"Temiz spor felsefesi ile yola çıktık, başarılı olmadık" derken, belki de halterde sporcuların leblebi-fıstık yer gibi doping yaptıklarını üstü kapalı söylemek istedi. Ancak bu
Türkiye'ye özgün değil elbette. Halterde, sporcuların müsabakalar öncesi güç verici maddeler aldıkları sonra bunu müsabakaya bir kaç gün kala bir şekilde vücutlarından attığı söylenir. IOC de büyük ihtimalle bunun farkında ve ulusal federasyonları sürekli uyarmaktadır. İster misiniz; güreşten sonra bir bomba da haltere gelsin.