Ankara'da beş yıl önce kurdukları "Fresh" grubuyla ciddi bir hayran kitleye ulaşan Ela Artun, üç yıllık bir sürecin sonunda ilk solo albümü "Bitmesin"i çıkardı. Albüm hazırlığının neden uzun sürdüğünü sorduğumuzda derin bir "ah" çekerek şöyle açıkladı: "Genç bir müzisyen olarak büyük piyasa denizinde yol gösteren olmadığı için uzun süre bocaladım." Albümün ardından İstanbul'da yaşamaya başlayan Ela, sık sık Ankara'ya geliyor. Ela, Ankara'dan İstanbul'a giden müzisyenlerin kulak kabartılarak dinlendiğini söylüyor.
Fresh grubuyla Ankara'da tanındınız, müziğe de Ankara'da mı başladınız?
Isparta'da ortaokul yıllarımda ağabeyimden özenerek gitar çalmaya başladım. Şimdi bestelerimi de hep gitarla yapıyorum. Müziğe başlama nedenim ağabeyimdir. 'Benim yapamadığımı sen yaptın' diyor, beni çok özel tutuyor, destek oluyor. Babam da avukat olmasına rağmen Isparta Musiki Cemiyeti'nde koro çalışmalarına katılıyordu. Türk Sanat Müziği'ne yatkınlığım da babamdan geliyor.
HAYATIMDA ÖNCE MÜZİK VARDI
Ağabeyinizin albüme müzikal anlamda katkısı var mı?
"Korkuyorum" adlı şarkının söz ve müzikleri ağabeyim Ege Artun'a ait.
Yoğun sahne hayatının içinde bir de mühendislik eğitimi almışsınız. Nasıl başardınız?
Gece bardan çıkıp okulda laboratuvar önlüğü giymeye alışmıştım. Okul zamanı çok panikleme oldu ailemde. Ama şimdi çok destek oluyorlar. Okulu bitirdim sonuçta. Benim için bu süreç biraz hızlı oldu. Çok isteyerek ve kendimden özveride bulunarak yapıyorum müziği. Her ne kadar hayatımda ODTÜ olsa da önce müzik vardı. Okulu ikinci önceliğim olarak düşünüyordum hep.
Gıda Mühendisliği sizin tercihiniz miydi?
Fen, matematik derslerine çok yetenekliydim. 'Herhalde mühendis olur' dediler. Puanım geldi. Sadece mühendislikler vardı. ODTÜ olmasını ve mühendislik olmasını istiyordum, öyle girdim yani.
Grupta iki mühendis arkadaşınız daha var…
Konservatuvar mezunu olan Özgün ve diğer iki mühendis arkadaşım Levent ve Çağcan'la çok eskiden tanışıyoruz. Plan B Grubu'ndan itibaren sekiz yıllık bir geçmişimiz var. Biraz mühendis ağırlıklı bir grup bizimki aslında.
Albümde çaldılar mı sizin için?
Evet bazılarında çaldılar. Dedik ki bu Çağcan'a gider, onu o çaldı. Ela'nın orkestrasında yine Fresh'teki arkadaşlarım var ama başka beğendiğim müzisyenler de albümde yer aldı.
PLANLI BİR ŞEY DEĞİLDİ
Peki albümü neden grup olarak çıkarmadınız?
Bu soruyu sormakta haklısınız ama her şey kendiliğinden gelişti. Çok fazla beste yapıyordum ve şarkılar bana aitti. Çok planlı bir şey olmadı. Onlar da beni desteklediler sağolsunlar. Dediğim gibi biz aynı zamanda çok iyi arkadaşız.
Grubun uzun soluklu olmayacağını mı düşündünüz?
Hayır, aslında böyle bir şey düşünmedim. Grupların uzun soluklu olmasının sebebi bence konser haricinde de iyi vakit geçirebilmesidir. Bizim Fresh'teki enerjimiz de buradan geliyordu ama albümdeki şarkılar çok grup müziğine dönecek gibi değildi. Grup olarak yapıldığında daha yavaş işleyen bir süreç olacaktı. Sonuçta 'Evet, Ela bu' diyeceğim bir albüm çıktı.
Albümün hazırlığı ne kadar sürdü?
Aaah ah! Albüm 3 yıldır hazırlanıyor aslında. En son kayıt süreci 4 ay sürdü. 'Bitmesin' oradan geliyor zaten.
Neden böyle oldu?
O büyük piyasada çok da fazla yol göstereniniz olmuyor. Gözlemlediğim kadarıyla yeni çıkmaya çalışan diğer sanatçıların da yaşadığı en büyük zorluk bu. Nereye gideceklerini bilmiyorlar. Biraz onun bocalaması vardı. Piyasada kabul gören bir şey yapıp yapmadığınızı da bilmiyorsunuz. Değiştirsek mi acaba diyorsunuz. Neyse ki Dokuz Sekiz Müzik'le anlaşınca bocalama dönemi bitti.
Ankara kokan şeyler
Ankara'dan ayrılmak zor oldu mu sizin için?
Ankara'yı çok seviyorum. Az önce arkadaşlarımla birlikteydim. Dedim ki 'Çok Ankara kokan bir şeyler yapalım.' Çünkü bir gün gelip hemen geri dönüyorum İstanbul'a. Farabi'de oturduk. Benim için Ankara, Kavaklıdere taraflarıdır. Zor oldu tabii ama gelip gitmeye devam edeceğim. Ankara çok önemli bir yer. Müzikte de güçlü olduğumu düşündüğüm yer Ankara. Yıllardır buradaydım.
Ankara'da çok seviliyorsunuz, fanatikleriniz var. İstanbul'da nasıl karşılandınız? Orada da tanıyorlar mıydı sizi?
İstanbul'a Ankara'dan gelen müzisyenleri daha bir kulak kabartarak dinliyorlar. Daha önceki Ankara gruplarının güzel bir ünü var. Duymuşlar zaten. Beyoğlu'nda Line'da program yapmaya başladık.
'Anlatmaktan keyif alıyorum'
5 Mart Passage konseri için sevenlerinize söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Üç yıldır aralıksız Passage'da çaldık hep. Genel olarak Passage'a gelenler hep geç gelirler. Konserimiz erken bir saatte, 21.30'da. Bunu özellikle hatırlatmak isterim.
Normalde de böyle heyecanlı mısınız?
Evet çok heyecanlıyım şu anda ama aslında sakin bir yapıya sahibim. Çok emekle yapılan bir işin artık anlatma kısmına geldik. Keyif alıyorum yaptığım işi anlatmaktan ve anlatırken de daha atak oluyorum.
Çocukken haylaz mı yoksa uslu muydunuz?
Uslu bir çocukmuşum.
Bu albüm herkese göre
Tarz olarak nasıl adlandırıyorsunuz albümü?
Çok da fazla kategorize etmek istemiyorum. Belirli tarzlara göndermeler var. Herkes kendinden bir şeyler bulabilir. Funk, elektronik, pop bulunuyor albümde. Kısaca pop diyorum. Kimleri dinliyorsunuz?
Stevie Wonder ve Frank Sinatra'yı çok dinliyorum. Popüler olanların arasında da Justin Timberlake'ten çok beslenmişimdir. Yaptığı işleri özellikle takip ettiğim Tarkan, Kenan Doğulu, Sertap Erener var. Emre Aydın çok cool işler yapıyor bence.