Son bir haftaya ne çok şey sığdı, farkında mısınız?
Almanya'da insanlarımız yandı yine.
Türk anası çocukları için kendini ateşin içine atmış…
Yürek dağlayan bir trajedi... Başbakanımız hastalandı.
Herkesi endişelendiren bir gelişme… Çünkü birçok sürecin kaderi onun sağlığına bağlı.
Şükür, sadece grip.
***
Diğer yandan, karne notumuzu yükselten çok güzel gelişmeler oluyor:
Mısır, Rumlarla arasındaki petrol anlaşmasını bozuverdi.
"Akdeniz'de petrol işine gireceksek Türkiye de aramızda olmalı" dedi.
Rumlar feryat figan…
Yunanistan Başbakanı Samaras Türkiye'deydi… Başbakan Erdoğan ona boğazın temiz mavi sularını göstererek bir şeyler söyledi...
İki gün sonra
Atina'daki terörist fabrikası
Lavrion Kampı kapatıldı.
***
Umut ve gurur veren olaylar bitmedi…
Galatasaray rakibini
Almanya'da devirerek bir Avrupa markası olduğunu gösterdi.
Eski komplekslerimize çoktan veda ettik artık!
Ve bir
Türkiye operasyonu:
Cilve gözü kapısındaki patlamanın sanıkları Suriye'nin içinden paketlenip yargıya teslim edildi..
Ve PKK'nın elindeki kamu görevleri vatanlarında… Millette sevinç içindeyiz.
Daha on beş yıl önce bizleri aşağılayan 28 Şubat'çılarla ilgili 1100 sayfalık iddianame hazır.
Bahar parlak bir güneşle bize "merhaba" diyor. Şükretmek için ne çok nedenimiz var aslında…
Çok şükür!