Genç yaşına rağmen iş hayatında başarılı, hayatın her alanında ise sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer alan bir isim avukat Meltem Banko… Hayata Dair'de sohbetimizin yanı sıra dünyanın en güncel konularından biri olan sosyal medyanın hukuki boyutlarını da Banko ile konuştuk.
Kendinizden bahseder misiniz?
1986'da Rize'nin Pazar ilçesinde dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimimi Ankara'da sürdürdüm. 2010 yılında Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldum. Lisans eğitimim sırasında Atılımcı Hukukçular Topluluğu'na 3 sene başkanlık yaptım. Aynı zamanda "Kütüphanesiz Okul Kalmasın" adlı bir kitap kampanyası düzenleyerek Rize, Çorum ve Kırıkkale'de kütüphaneler açılması sürecinde aktif rol aldım. Son dönemde en büyük hayalim her kademeden hukukçunun araştırma yapabileceği ölçüde nitelikli ve uluslararası düzeyde bir hukuk kütüphanesi konseptini hayata geçirmek.
TUTKUYLA BAĞLIYIM
Bu mesleği seçişiniz nasıl oldu?
Hayatımda verdiğim en doğru karar İktisat Fakültesi'nden tarih hocam Reşat Öztürk'ün yönlendirmesiyle Hukuk Fakültesi'ne geçmek olduğunu düşünüyorum. Tüm yaşamımı farklı bir noktaya taşıdı. Dünyaya, olaylara, olgulara ve insanlara bakış açımda önemli değişimlere neden oldu. Bir daha dünyaya gelsem yine hukuk fakültesinde okurdum. Eğitimini aldığım alanda çalışabilmek çoğu kişiye nasip olmayan önemli bir ayrıcalık. Bu nedenle mesleğime tutkuyla bağlıyım.
Sosyal medya son yıllarda gündemde. Bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz?
Sosyal medya gerek içeriği gerek insan hayatında kapsadığı boyutla önemli bir mecra haline geldi. Dünyadaki 2.4 milyar internet kullanıcısının yarısından fazlası bir sosyal ağa üye ya da bir şekilde bu sosyal ağların hizmetlerinden yararlanıyor. 2012'de yapılan "Global Social Network" araştırmasına göre, Avrupa'da 519 milyon, Asya'da 1 milyar, Afrika'da 168 milyon, Kuzey ve Güney Amerika'da toplam 500 milyon kişinin internetle birlikte bir sosyal ağ kullandığı görülüyor. İnternet kullanıcılarının yaklaşık yüzde 70'inin önümüzdeki sene bir sosyal ağa üye olacağı yönünde öngörüler bulunuyor. Türkiye ise ComScore Araştırma Şirketi'nin raporuna göre sosyal medyada en çok vakit geçiren 5'inci ülke konumunda. Kasım 2012 istatistiklerine göre Türkiye'de kullanıcı başına sosyal ağlarda geçirilen aylık süre 8.6 saat. Dünya ortalamasının 5.2 saat olduğu düşünüldüğünde, sosyal medyanın Türkiye'deki önem ve popülerliğini daha iyi anlayabiliriz. Kullanıcı sayısı 1 milyara yaklaşan Facebook'u Türkiye'de 32 milyondan fazla kişi kullanıyor.
Sosyal medyada işlenen suçlarla ilgili ne söyleyeceksiniz?
Kişilerin zaman geçirdiği bir mecrada suçların işlenmesi önemli bir sosyal olgu. Sosyal medyayı kötü amaçlı kullanımlar açısından irdelediğimizde itibar zedeleyici karalama kampanyaları, sahte profiller aracılığıyla yapılan tacizler, dolandırıcılıklar ve şantajlar birçok hukuk ve ahlak dışı olgu için bir suç zemini hazırlıyor. İşte bu aşamada hukukçulara gerekli yasal tedbirlerin alınabilmesi, kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik yasal mekanizmaların geliştirilmesi ve uygulanması konusunda önemli sorumluluklar düşüyor.
Tüm dünya ihtiyaç duyuyor
Aynı zamanda insanların ifade özgürlüklerini korumaya almak, düşünceleri nedeniyle sosyal linçe maruz kalmasını önlemek hukukun esasları gereğidir. Sosyal medya kullanımı konusunda özgürlükleri güvence altına alan bir yaklaşımla yapılanacak düzenlemelere sadece Türkiye için değil tüm dünya için ihtiyaç duyuluyor. Bu aşamada uluslararası protokollerin bir an önce düzenlenerek devreye girmesi gerekiyor. 10 yıl sonra dünyada ticaretin neredeyse yüzde 90'ının elektronik ortamlar üzerinden gerçekleştirileceği düşünülecek olursa özellikle ülkemiz açısından dijital anlamda hukuki ve stratejik konularda daha fazla hazırlıklı olmamızın gerekliliği ortaya çıkıyor. Yasal düzenlemeleri hem hukukçu kimliğimle hem de bireysel kullanıcı olarak destekliyorum.
TEMSİLCİLİKLER AÇILMALI
Genel Koordinatörü olduğum İnternet, Medya ve Bilişim Federasyonu ile bu konuda kapsamlı bir kanun teklifi hazırlığı içerisindeyiz. Yapılması öngörülen hukuki düzenlemeler aracılığıyla 'sosyal medya'nın daha sağlıklı işleyeceği kanaatindeyim. Bunlara ek olarak Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinin Türkiye Temsilcilikleri'nin açılmasının ülkemizin ve şehrimizin prestiji ve stratejik konumunu perçinleyeceği inancındayım. Çünkü sosyal medya çoğu zaman nükleer silahtan bile büyük bir etkiye sahip oluyor
Zaman çok önemli
Kendinize ayırdığınız vakitlerde neler yaparsınız?
Yoğun ve dinamik bir tempoda çalışma yaşamının içerisinde olmanın yanı sıra kendime ayırdığım kaliteli zaman dilimlerini üye olduğum Tügiad Ankara Şubesi ve İnternet, Medya ve Bilişim Federasyonu'nun çeşitli faaliyetlerinde aktif rol onayarak değerlendiriyorum. Özel vakitlerimi, bol bol okuyarak, yazarak, çeşitli spor aktiviteleri gerçekleştirerek ve geleceğe yönelik projelerimi tasarlayarak geçiriyorum. Aileme de hak ettikleri değer ve ilgiyi vermek için elimden geleni yapıyorum. Geri kalan zamanlarımda sanatsal etkinlikleri takip etmeye çalışıyorum. Zaman benim için çok önemli.
Sabah Ankara ile ilgili ne söylemek istersiniz? Yerel gazetecilik anlayışına prensipli duruşu, farklı ve zengin içeriği ve vizyonel bakış açısıyla değer katan nitelikli bir yayın organı olduğunu düşünüyorum.