Oruç tutma süresinin uzadığı yaz mevsiminde vatandaşları sıcak hava da zorluyor. Özellikle Ramazan'da bazı meslek grupları hem uzun ve sıcak hava hem de yaptıkları iş nedeniyle bunalıyor. Sıcağa meydan okuyan asfalt işçilerinden cami minaresi ustasına, mutfakta çalışan aşçılardan, güneş altında çalışan çiftçilere kadar birçok meslek grubu, Ramazan ayında yaşadıkları zorlukları SABAH'a anlatırken, tüm olumsuzluklara rağmen oruç tutmaktan keyif aldıklarını da sözlerine ekliyor.
170 derece sıcağa dayanıyorlar
Sıcaklığı 130 dereceyi bulan asfaltı serme işini üstlenen Ankara Mamak Belediyesi işçilerinden Rıza Atalay, oruç tutarken hem asfaltın kavurucu sıcağı hem de güneş ışınlarıyla baş etmenin çok zor olduğunu vurgulayarak, "Vücudumuzun maruz kaldığı sıcaklık toplamda 170 dereceye kadar ulaşıyor. Haliyle çok terliyor ve çok su kaybediyoruz. Bu koşullarda oruç tutmakta normal bir mesleğe oranla çok daha fazla zorlaşıyor. İftar saati geldiğinde neredeyse sadece su içiyoruz, imkansız gibi görünse de açlık ve susuzluğa bir şekilde dayanmayı başarıyoruz. İftarımızı yaptıktan sonra ise resmen gözümüz açılıyor" dedi.
Açlığa ve sıcak havaya meydan okuyoruz
Kızgın
güneşin altında tarlasındaki mahsulü kaldırma mücadelesi veren Yozgatlı çiftçi açlığa ve susuzluğa deyim yerinde ise meydan okuyor. İnceçayır Köyü'nde sıcak havaya rağmen bir yandan oruç tutup diğer yandan tarlasında çalışmak zorunda çiftçi Hasan Korkmaz, "Tarladaki mahsul ailemizin rızkı, geçim kaynağımız. Ramazan'da oruç tutmak da ibadetimiz. Güneşin altında hasat yapmak zorundayız" dedi.
'Bizi susuzluk zorluyor'
Konya'nın en önemli damak tatlarından etli ekmeğe ise vatandaşlar Ramazan ayında 2 kat rağbet gösteriyor. Artan rağbet odun fırınlarının başında çalışan etli ekmek ustalarının bir taraftan yüzünü güldürürken diğer taraftan ise zorluyor. Etli ekmek ustası Sami Koçak, "Biz de oruçluyuz. Sıcak fırının başında çalışmak çok güç. Susuzluk bizleri zorluyor" diye konuştu.
Metrelerce yükseklikte ekmek savaşı veriyor
Kavurucu
sıcakların yaşandığı Kayseri'de 16 yıllık minare ustası Ramazan Budak hem metrelerce yükseklikteki minarede çalışıyor hem de orucunu tutuyor. Ramazan Usta, inşa ettiği minareden yükselen ezanla birlikte orucunu açtığında tüm yorgunluğunun gittiğini belirterek, "Hata götürmeyen bir meslek yapıyorum. İşim çok zor ve tehlikeli. Oruçlu olduğum için yaptığım iş iki kat daha tehlikeli oluyor" dedi.
'İftarın tadı bir başka'
İnşaat işçileri de kavurucu sıcaklarda hem işlerini yapıp hem oruç tutarken zorluk yaşıyor. Ankara'da çalışan inşaat işçisi Mehmet Şen, "Havalar sıcak olsa da katlanıyoruz. Beni açlık değil de susuzluk etkiliyor. Sıcakta çok susuyoruz. İftar zamanı zorlansak da arkadaşlarla iftar yapmanın tadı bir başka oluyor" dedi.
'Sanki biz doyuyoruz'
Ramazan ayında iş yoğunluğunun en fazla olduğu sektörlerden biri ise gıda. Ankaralı garson Ahmet Tekin, müşteriler oruç açarken onlara hizmet etmekten memnunluk duyduğunu belirterek, şunları söyledi: "Biz de oruç tutuyoruz. Mekanın kalabalık olması bizi sevindiriyor. Müşterilerimiz iftar yaparken biz orucumuzu ayaküstü açıyoruz. Onlara hizmet ederkensanki biz doyuyoruz."
Onlar da çalışmak zorunda
İftar
saatinde herkes orucunu açarken çalışmak zorunda olanlardan biri de gözlemeciler. Onlar, ezan okunduğunda sacın üstünde gözleme yapmak zorunda kalıyor.
Çağatay AYTAÇ, Ali ALTUNDAŞ, Aykut GÖREN, Tarık YILMAZ, Halide TONGA, Nihal ADIGÜZEL, Esra SÖYLEMEZ