1910 yılında
İstanbul'da kurulan ve
Kurtuluş Savaşı'nda Ankara'ya gelen
(Altınörs İdmanyurdu-Turan Sanatkarangücü) Ankaragücü, dün 104 yaşına girdi. Kurtuluş Savaşı sırasında futbol sahnesine çıkan sarı-lacivertli ekip, aynı zamanda
Milli Mücadele yıllarında ülkeye yaptığı hizmetlerle de ön plana çıktı. Zamanla
Ankara'nın vazgeçilmezleri arasına girdi. Futbolda binlerce kişinin sarı lacivert aşkı oldu. Ancak 100. yılını kutladığı dönemde 'başkanlık koltuğu' çekişmesi yüzünden şehitlerin kemikleri sızladı. Zaten
Kurtuluş Savaş'ında sancılı doğan
Ankaragücü'nde bu sancı hiç bitmedi ve günümüze kadar geldi.
Süper Lig'den düştüğü sıkıntılı dönemde sayısını ve ismini unuttuğumuz başkanlar geldi geçti. Gelen gideni arattı. Ancak, bu hızlı değişimler sonrasında
Ankaragücü'ne Ankara Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği ve
Şoförler Odası Başkanı Mehmet Yiğiner el attı.
Yiğiner, ayakta durmakta zorlanan ve 'bitkisel hayata' giren
Ankaragücü'nü tekrar başlattığı mücadele ile diriltti. Şu an sarı-lacivertli ekip kendi ayakları üzerinde durmaya başladı. İnanıyorum ki, birkaç sezon içinde bu kadar büyük taraftara sahip olan
Ankaragücü, tekrar süper lige çıkacak. Çünkü
Ankaragücü sevdası,
Ankara'da bitmez. Güçlenen, sağlam temelleri olan ve kalıcı bir
Ankaragücü'nü herkes bekliyor.
Ankara'nın futboldaki
Çınar'ı olmadan süper ligin de
Başkentli futbol severler için tadı yok. Her şeye rağmen iyi ki doğdun
Ankaragücü, nice yıllara…