Kaderin yollarını birleştirdiği iki kadın, Filiz Öztürk ve Yasemin Oğuz, Ankara Kalesi'nde kendilerine ait küçük bir atölyede seramik sanatı ile uğraşarak evlerinin geçimine katkı sağlıyor. Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu Oğuz, bu mesleğe "mavi-beyaz aşkı"yla girdiğini belirterek, "Bu renklerin gizemli bir yanı var. Seramik sonsuz bir dünya" diyor.
"YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ…"
Her sabah uyandığında, yeni bir esere başlamanın heyecanıyla kendini yeniden doğmuş gibi hissettiğini ifade eden Oğuz, "İşimi tamamladığımda ise gün boyu içimde hep gönül rahatlığı oluyor. Uykusuz da kalsam yorulmuyorum. Yaptığımız işin, aynı zamanda sanatı yaşatma ve bu sanatı gelecek kuşaklara aktarılma olduğunu düşünmek bize huzur veriyor" diye
'SIKINTILARI SEVGİYLE AŞTIK'
Zaman zaman maddi sıkıntılar yaşadıklarını, atölyeyi kapatmayı dahi düşündüklerini kaydeden Filiz Öztürk ise kurslardan elde ettikleri gelir ve işlerine duydukları sevgiyle sıkıntıları atlattıkları söylüyor. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Seramiğin hammaddesi toprak ve yüksek sıcakta pişirilerek yapılıyor. Fırından çıkan malzemeyi süslemek işin zevkli ve bir o kadar da yorucu olan kısmı. Ama biz ürettikçe yorgunluklarımızı, sıkıntılarımızı unutuyoruz."