Geçen hafta yazdığım
Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezleri Projesi (TOHM) aslında İngilizler'in Londra Olimpiyatları öncesi hayata geçirdikleri bir uygulama. Spor Teşkilatı, şimdi bu
"Devşirme projeyi" uygulamak istiyor! Amaç, 2020 Olimpiyatları'na elit sporcu yetiştirmek!.. Proje başlatmak kolay; önemli olan oradan verim alabilmek… Yıllardır Güreş Eğitim Merkezleri uygulaması var; kaç sporcu çıktı oradan? Bu işler o kadar basit değil!
TOHM ile binlerce küçük yaştaki genci ailelerinden, okullarından, arkadaşlarından ayırıp, başka illerde antrenmanlara başlatmak onları psikolojik olarak yıkmaz mı, bunaltmaz mı? Aynı şekilde antrenörleri de belli bir merkeze tıkıp,
"Burada çalış ve sporcu yetiştir" demekle iş hallolur mu? Olmaz tabii… Efendim bu proje İngiltere'de başarılı olmuş! İngiliz aile yapısı ile bizimki bir mi? Onlarda spor bilinci, kültürü üst düzeyde! Okulla spor merkezleri arasındaki mesafe en fazla 5-10 kilometre. Kimse ailesinden koparılmıyor. Eğitim ile spor iç içe girmiş.
Türkiye'de bunların hangisi var? Bizde anne-babalar, çocuklarını her yaşta kontrol ederler… Bizde "Duygusallık" önde , batı da ise "mantık"… Bu nedenle, projelerden önce spor ile eğitim arasında direkt bir ilinti kurulmalı, entegrasyon sağlanmalı... Sporcular sadece BESYO'lara mahkum edilmemeli; bir tek buralara girmekte kolaylık sağlanmamalı… Çünkü, bu yetmez!
"Sporcu sadece sporcu değildir!.." Spor yapan, milli olan başarılı gençler değişik üniversitelere de kolaylıkla girebilmeli, doktor, mimar, mühendis olabilmeliler. Bunun formülü mutlaka bulunmalı. ABD'de bir uygulama var; üniversiteler, elit sporcu öğrencilere yüksek tutarlarda burs veriyor. Ve sporcunun her şeyine "sahip" çıkıyor, tam anlamıyla her konuda destekçisi oluyor.
Bizde de benzer şeyler olmalı; yoksa salt "projelerle" sonuca gitmek pek kolay gözükmüyor!