Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e kulübümüzün ekonomik desteğe ihtiyacı olduğunu ifade ettim.
Geçen hafta zannedersem 2 milyon TL belediyeden (meclis) bir yardım çıkarttılar. En son görüşmemizde kulübümüzün 7-8 milyon TL maddi desteğe ihtiyacı olduğunu ve bunun da acil olduğunu söyledim. En son transfer ettiğimiz futbolculara daha ödeme yapmadık. Futbolcularımız, mal ve hizmet veren firmalar bize güvendi. Biz bunları ödemekle yükümlüyüz.
Tüm sorumluluk Mehmet Yiğiner'de. Biz borç bırakıp gitmeyiz. Biz borçtan kurtulalım istiyoruz. Kendi yağımızla kavruluruz.
"1 MART'TA YİĞİNER GİDER"
Mehmet Yiğiner'in ve arkadaşlarının alabileceği bir sorumluluk vardır. Şahsımın ödeyebileceği kadar borca kefilim. Çünkü futbolcu arkadaşlarıma ve firmalara söz verdim. Bu süreci uzatırsak biz bu işte olmayız. Mart ayına kadar bekleyeceğiz. Mart ayında eğer gereken destek gelmezse taahhüt ettiğimiz borçların hepsini biz kendimiz yönetim olarak öderiz.
Destek geldi geldi, destek gelmedi 1 Mart'ta Mehmet Yiğiner istifa eder.
Ankaragücü yine küme düşer!
Ankaragücü 100 yılını aşmış bir marka,
Ankara'nın önemli bir değeridir. İsim değişikliği ile ilgili konular karşılıklı görüşülmeden, fikir alışverişinde bulunulmadan
'biz böyle düşünüyoruz, böyle yapacağız' mantığıyla hareket edildiği zaman yarı yolda kalırız. Yerel seçim öncesinde iki takımı birleştirmenin mümkün olmayacağı da bir gerçek. Biz MKE Ankaragücü diye Genel Kurul'dan şirketleşme yetkisi aldık
ama çevirmedik. Sezonu beklememiz lazım. Biz duruma göre, gelen desteğe göre hareket edeceğiz. Belki bize ekonomik yönden destek gelecek ve eski yapıyı hiç bozmayacağız. MKE Ankaragücü aynı şekilde İmalat-ı Harbiye ruhuyla devam edecek. Baktık ki destek gelmiyor belli borçlardan kurtulmak için sezon sonunda profesyonel futbol şubesini AŞ yapacağız. Zaten sezon bitmeden bu tür
'birleştireceğiz, anlaşacağız' gibi sözler havada kalır diye düşünüyorum. Böyle bir şey olamaz. Öncelikle sezonun bitmesi lazım. Kaldı ki bizim ondan önce çözmemiz gereken bir problem var. Ne var; Ankaragücü borç batağında.
Ankaragücü'nün şu an en az 7-8 milyon TL nakit paraya ihtiyacı var. Şimdi siz bunu bulmadan, çarkı döndürmeden birleştirme yapamazsınız. Birleştirmeyi yaptığınızı düşünün, birleştirdiğiniz kulüp olarak
Ankaragücü'nü bu ligde oynatamazsınız. Süper Lig'de de oynatamazsınız. Neden oynatamazsınız? Çünkü, aynı şekilde
FIFA'dan gelen cezalardan dolayı takım yine amatöre düşer, Süper Lig'den yine düşer.
Bize de aynı imkanlar sağlansın
Bugün Mehmet Yiğiner başkanlığında ağırlıklı esnaf ve bürokratlardan oluşmuş yönetim var. Kulübe katkısı olan herkesi delege yapıyoruz. Herhangi bir sınırlama yok.
Ankaragücü, Ankara'nın takımı. Öyle de olması en doğrusu. Ankaragücü
Mehmet Yiğiner'in şahsi takımı değil. 25 Ocak'ta yaptığımız Genel Kurul'un üç ay öncesinden
'Gelin, Ankaragücü'ne seçim yapıyoruz, katkı sağlayacak kim varsa bir ekip oluştursun, yönetimini kursun, biz de dışarıdan destek olalım' dedik. Maalesef aday çıkmadı. Ankara büyük bir şehir, Türkiye'nin başkenti. Ankara'nın büyük imkanları var.
Bu imkanlar nasıl Ankaraspor'a ve Keçiörengücü'ne sağlanıyorsa Ankaragücü'ne de sağlanmalı. Burada ciddi bir adaletsizlik var. Biz bunu camiamıza izah edemiyoruz. Tüm imkanlar yukarıda saydığım takımlara pay edilmiş. Biz ne söylersek söyleyelim bizim taraftarımız Melih Bey'e oy vermez. Her şey apaçık ortada. Burada ciddi bir oy potansiyeli var. Bu direnç nedir? Bunu aşmak lazım. Artık taraftarla, halkla bütünleşmek lazım.