Gençlerbirliği, Mehmet Özdilek ile geceyle gündüz gibi. Bir bakıyorsunuz iyi sonuçlar alıyor, tam 'düzeldi' derken arka arkaya kötü sonuçlar ortaya çıkıyor. Her geçen hafta ligin sonuna doğru yaklaşıyoruz. Artık, telafisi zor olan maçlara gelindi. Bu da demektir ki:kaybedilecek her puan kırmızı-siyahlıları dönülmesi zor olan yola bir adım daha yaklaştıracak. Üstelik, Gençlerbirliği'nin fikstürüne baktığımızda hiç de kolay maçları olmadığını görüyoruz. Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav, Karabük yenilgisi sonrası Mehmet Özdilek'in sahaya hatalı kadro çıkarttığından şikayetçi olmuş. Oysa, Cavcav, Mehmet Özdilek ile alınan başarılı sonuçlardan sonra "Bakın, görüyorsunuz futboldan anlıyorum değil mi?'' diye konuşmuştu. İlhan Ağabey bu. Bazen onun da konuşması geceyle gündüz gibi birbirini tutmuyor. Kaldı ki bu saatten sonra ne futbolcu transferi ne de bir teknik direktör değişikliği olmayacağına göre Başkent ekibi önündeki maçlara sıkı sıkıya sarılmalı. Gelelim Ankaraspor'a. Mavibeyazlılar Süper Lig yolunda engelleri birer birer aşıyor. Leoparlar, her geçen hafta dört yıldan bu yana özlemini çektiği gerçek yerine dönebilme mücadelesinde amansızca savaşıyor. Daha öncede söyledik. Sezon başında Başkent ekibine şans tanımayanlar şimdi "yanılmışız" diyorlar. Eee, böylesine başarılı bir grafik çizen takımın hakkını da vermek lazım. Osman Özköylü ve talebeleri Başkent'e bir şampiyonluk getirmek için inançlı ve bilinçli mücadelesini sürdürüyor. Bu inanmışlık, görünen o ki Ankaraspor'a özlemini duyduğu Süper Lig yolunu sonuna kadar açacaktır. Ankaragücü'nde ise işler iyi gidiyor. Sarı-lacivertliler önlerinde bir genel kurul kaosuna rağmen zirvedeki yerini koruyor. Ancak, mart ayında yapılacak olan genel kurulda bir yönetim krizinin çıkmamasını dileriz. Yoksa rüzgarların ters esmesi kaçınılmaz olur gibi duruyor. Bilemiyoruz ama Ankaragücü'nde bu genel kurulun sezon sonuna bırakılması mümkün olmaz mıydı? En azından teknik yönetimin ve futbolcuların kafaları rahat olurdu. Bizden söylemesi...