Cerrahi
dışında kesin tedavisi olmayan miyomlar son yıllarda laparoskopik yöntemlerle alınmakta, hasta bu sayede şikayetlerinden kurtulup kısa sürede normal yaşantısına dönebilmektedir. Memorial Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Doç. Dr. Önder Koç, laparoskopik miyomektomi yöntemi hakkında bilgi verdi.
DÜŞÜĞE SEBEP OLABİLİR
Rahmin kendi düz kas liflerinden gelişen miyomlar, ailesinde miyom olan kadınlarda daha çok görülmektedir. Üreme çağındaki kadınlarda karşılanmamış östrojen hormonun artması sebebiyle, miyomların görülme oranları yüzde 15-20 arasındadır. Gebelikte yüksek östrojen düzeyine bağlı olarak daha fazla büyümektedirler ve büyüyen miyomlar fetüsü iterek düşüklerin yaşanmasına yol açabilmektedir. Menopoz döneminde ise östrojen hormonunun azalmasıyla miyomlar azalmakta ve küçülmektedir. Miyomlar, genellikle sınırları belirgin ve iyi huylu kitleler olsalar da, büyüme ve kan akımı hızları ultrasonla kontrol edilerek çok nadir de olsa kötü huylu bir tümör sarkom olma olasılıkları değerlendirilmelidir. Miyomların ameliyatla alınıp alınmamasının değerlendirilmesi; hastanın durumuna, yaşına, doğru zamana ve kullanılacak yönteme göre yapılır. Aşırı kanamalar yaratan, rahme bebeğin yerleşmesine engel olan, mesaneye ve son bağırsağa ağrı yaratan miyomların alınması gerekir.
YAŞ ÇOK ÖNEMLİ
Hastanın yaşı yapılacak ameliyat yönteminin seçiminde önemlidir. İleri yaştaki hastalarda, menopoz döneminde miyomun büyümesinin duracağı ve köreleceği ihtimali göz önüne alınarak ameliyat ertelenebilir. Genç yaşlardaki hastalarda ise rahmin korunmasına yönelik kapalı ameliyat yöntemiyle miyom çıkarılması yöntemi uygulanabilir. Operasyon öncesi hastaya GNRH analoglarının yani kadının doğal östrojeninin baskılayan ilaçların rutin olarak verilmesinden kaçınılmalıdır. Bu ajanlar kanamayı azaltmak için bazı cerrahlarca önerilse de miyomun rahime yaptığı hattı belirsizleştirerek miyomun rahimden ayrılmasını güçleştirir. Miyomların cerrahi dışında ise kesin tedavisi yok.