Azim ve sabrı sayesinde Çankaya Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu özel yüzme takımıyla
Türkiye'de birçok başarıya imza atan
Simge Akpınar Şahan, hedeflerinin çok daha büyük olduğunu söyledi.
Simge Hanım, kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1984 Ankara doğumluyum. 2,5 yıldır evliyim. Eşim
Erkan Şahan sporla çok da barışık olmamasına rağmen en büyük destekçim. İlk ve orta öğretimini
Ankara'da tamamladım.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Antrenörlük Bölümü'nden mezun oldum. Yüksek lisansımı yine
GÜ Sağlık Bilimleri Enstitisü Psikososyal alanda beden algısı üzerine yapıyorum. Kıdemli yüzme antrenörlüğüm dışında squash, step-aerobik, satranç, dart, badminton antrenörüyüm. Ayrıca
Türkiye'de gelişeceğine inandığım için bu yıl 1. kademe yaratıcı drama eğitmenliği alarak bu alana da ilk adımımı attım. Yeniliklere açığım, kendimi geliştirmeyi seviyorum. Eğitim sürecim boyunca ailemin büyük desteğini gördüğümü de ayrıca belirtmek isterim.
Şu anda branşınızla ilgili neler yapıyorsunuz?
2009 yılından bu yana
Çankaya Üniversitesi'nde öğretim elemanı ve yüzme antrenörüyüm. İşimi severek yapıyorum. Öğrencilerimle kurduğum iyi iletişimin, onların motivasyonlarını arttırdığını ve devamında başarıyı getirdiğine inanıyorum.
'Devletin spora bakışı önemli'
"Dikkatle incelendiğinde görülecektir ki devletin spora bakış açısının sporun gelişmesindeki rolü büyüktür"
Bir sporcu olarak Türkiye'de sporun gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sporun geliştiği her ülkede, insanlar çok küçük yaşlardan itibaren, sporun getirilerinden ve kendileri için öneminin ne olduğundan haberdar olarak yetişiyor. Bu farkındalıkta, ailelerinin ve okullarında aldıkları beden eğitimi derslerinin etkisi çok büyük. Bu ülkelerde, insanlar, ilk önce sporu seviyor, daha sonra da aileleri veya eğitmenleri tarafından, kendilerine uygun branşlara, bilimsel veriler ışığında doğru olarak yönlendiriliyor. Dikkatle incelendiğinde görülecektir ki ailenin ve eğitmenlerin, bu yönlendirişinin dışında, devletin spora bakış açısı, sporcuya karşı tutumu, sağladığı imkanlar ve sporun gelişmesiyle ilgili harcadığı çabanın da rolü çok büyüktür. Kısacası, spor bir yaşam şeklidir. Bu yaşam şeklinin de her unsuru önemlidir.
Son dönemde olumlu gelişmeler de fazlasıyla mevcut değil mi?
Türkiye'de birçok insan bilinçli veya tam olarak bilinçli olmasa da spora ilgi duyuyor, sporun içinde yer alıyor. Son zamanlarda bu konuda iyi gelişmeler olsa da ülkemizin sporda hak ettiği yerde olduğunu düşünmüyorum. Dediğim gibi sporun çeşitli şekilleriyle yaygınlaşması insanların bilinçlendirebilmesi sayesinde olacağına inanıyorum. Bu nedenle ülkemizde de çalışmalar öncelikle insanları spor konusunda bilinçlendirmeye yönelik olmalı. Umarım ülkemizde yüzme ve diğer spor dalları hak ettiği yerlere gelir.
Öğrencileri yüzmede derece aldı
Üniversitenizde yüzme sporuna öğrencilerin ilgisi nasıl?
Üniversite yöneticilerinin ve Spor Koordinatörümüzün spora ve sporcuya verdiği destek sayesinde her yıl
'Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu'nun düzenlediği
Yüzme Şampiyonası'na katılıyoruz. Yetenekli sporcularımız var. Bu yıl 12-14 Mayıs tarihlerinde
Kayseri'de düzenlenen ve 70 üniversitenin katıldığı turnuvada sporcum, eski milli yüzücü ve eski milli pentatloncu Ödül Akyol 50m. serbestte
Tükiye 3.'sü olarak bronz madalya almaya hak kazandı. Ayrıca 50m. sırt ve 100 m. serbest yarışlarında
Türkiye 4.'sü, 50m kelebek yarışında
Türkiye 6.'sı oldu. Bu başarı üniversitemizi ve beni gururlandırdı. Bir sonraki yıl daha iyiyi hedefleyerek antrenmanlarımıza devam edeceğiz. Üniversitemizi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz.
"Hedeflerimi yakaladım"
Geleceğe dair ne gibi planlarınız var?
Tabi ki her antrenör gibi daha büyük başarılar elde etmek istiyorum. Hedeflerime ulaştığımı düşünmüyorum. Çünkü hedefler daima var ve olmalı. 5 yıl önceki hedeflerimi yakaladım ama yeni hedeflerim var. Umarım bunlara da ulaşarak yeni hedeflere de yelken açabilirim. Diğer planım ise çocuğum olduğunda, bu spor onun da ilgisini çekerse, onu başarılı bir yüzücü yapabilmek.