Fazla
ışık, aşırı kalabalık ortamlar, sınav esnasında yapılan gürültü, dışlanmak, terslenmek veya günlük rutini bozacak en ufak bir aksaklık… Tüm bunlar herhangi bir insan için sıradan olabilir ama Asperger Sendromluların hayatlarını cehenneme çevirebilecek, bir anda dünyayla bağlarının kopmasına sebep olabilecek nedenler. Türkiye'nin üniversite sınavına engelli salonunda girme hakkını kullanabilen ve ardından mühendislik okumaya hak kazanan ilk Asperger'lisi Uluğ Özaydınlık…
"KABUL GÖRMÜYORUZ"
Ünlü bilim adamı Einstein'in hastalığı olarak da bilinen Asperger Sendromu ile 10 yaşından beri mücadele eden Uluğ, "Bu hastalık toplumda hep 'zeka geriliği' olarak algılanıyor. Vücudumda görünen bir engelim olmadığı için toplumda da kabul görmüyoruz. Benim için tek engelim kendi sınırlarım. Devlet bizlere destek olsa, biz de sadece kendi sınırlarımızı aşmak için uğraşabilsek" dedi.
İNTERNETEN ÖĞRENDİ
Uluğ'un annesi Sema Özaydınlık, oğlunun okulda başarı grafiğinin her zaman yüksek olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: "Uluğ'un mühendisliği kazanmasıyla büyük sevinç yaşadık. Şimdi okuldan soğumaması için uğraşıyoruz. Oğlum tüm Aspergerliler gibi üstün zekalı. Ama maalesef "zeka geriliği" olarak algılanıyorlar. Uluğ, 7 yaşında kendi kendine satranç oynamayı öğrendi ve okuldaki tüm turnuvalarda ilk üçe girdi. Ney'i internetten notalarını ezberleyip eline aldığı ilk gün çaldı."
ÖNYARGI BİTİRİR
Uluğ için 10 yaşından bu yana terapi süreçleri geçirdiklerini anlatan Sema Özaydınlık, "Onlar için terslenmek, dışlanmak veya okuldan soğuması her şeyin tepetaklak olması demek. Onca yıl verilen emeğin bir anda sıfırlanması. Önyargı her şeyi bitirir. Bizler Aspergerlilerin de toplumda kabul görmesini, hastalığın devlet tarafından tanınıp, destek verilmesini istiyoruz" dedi.