Tek
bir organda olmayıp vücudun çeşitli noktalarında oluşan ve herhangi bir cerrahi müdahale ile alınamayan nöroendokrin tümörlerden hastalar, kendilerine damardan verilen radyoaktif madde yüklü akıllı moleküller sayesinden kurtuluyor. Bu tip hastalarda kemoterapinin yetersiz kaldığını ifade eden Hacettepe Üniversitesi Nükleer Tıp uzmanı Doç. Dr. Murat Tuncel, "Bu tümörler genellikle yavaş büyürler. Ancak erken tanı ve uygun tedavi yapılmadığında salgıladıkları hormonlar ve oluşturdukları kitleler nedeniyle hastanın yaşam kalitesinde ve sağkalım süresinde azalmaya neden olmaktadır. Bu vakalarda tümörün büyümesini durdurmak için sınırlı başarısı olan bölgesel tedaviler, kemoterapi ve biyolojik tedaviler uygulanıyordu. Ancak yetersiz kalınıyordu" dedi.
YAŞAMSAL BEKLENTİ ARTIYOR
Bu tedavinin 4 kürde tamamlandığını belirten Tuncel, "Uyguladığımız bu tedavi ile hastaların yaşamsal beklentileri uzuyor. Şikayetler azalıyor ve yaşamsal kalite artıyor. Bu hastalara 3 ayda bir damardan bu radyo aktif akıllı molekülleri vererek 4 kürde tedavilerini tamamlıyoruz" diye konuştu.
YURT DIŞINA GİDİYORLARDI
Tek
yan etkisinin böbrek ve kemik iliği üzerinde olduğunu söyleyen Doç. Dr. Murat Tuncel, "Tek yan etki böbrek ve kemik iliği üzerinde oluyor. Bunu da özel solüsyonlarla en aza indiriyoruz. Bu tümör çok sık rastlanan bir tümor değildi ve bu hastaları daha önce yurt dışı genellikle Almanya'ya gönderiyorduk. Artık bu tedaviyi Ankara'da yapıyoruz ve ekonomik kaybın önüne geçiyoruz" dedi.