Sevimli ama acımasız
John Wayne… Soğuk ve gizemli adam
Charles Bronson… Derin ve mağrur bakışlı
Clint Eastwood… Sıcak kanlı yakışıklı
Robert Redford… Stil sahibi duruşu ve cazibesiyle ünlenen
Paul Newman… Kötü adam
Lee Van Cleef… Son ana kadar tepki vermeyen görüntüsüyle
James Coburn… Ve onlarcası daha… Bu isimler,
Western Filmlerinin
şöhretli kovboyları! Amerikan sinemasının olmazsa olmazları… Siz bu jönlerden birinin, filmde
"silahsız" olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Düello sahnesiz kovboy filmi olur mu? Bu mümkün değil! Çünkü,
tabancasız kovboyla o filmlerin bir anlamı olmaz! İzleyenler için bir cazibesi kalmaz…
***
Ankaragücü, Başkent futbolunun en köklü kulübüdür. Geçmişinde,
"Başarılı olduğu dönemler" çok…
Ligde ve Türkiye kupasında üç büyüklere
"Kök söktürdüğü dönemleri" unutmayınız! Bir zamanlar
Ankara deplasmanı, misafir takımlar için
"Kabus dolu dakikalarla" geçerdi. Bu tablolar futbolseverlerin hala belleklerini süsler…
Sarı-lacivertli ekibin en büyük silahı, her zaman seyircisi olmuştur!
Karda-kışta, iyi günde- kötü günde, başarı da-başarısızlıkta taraftar sürekli
Ankaragücü'nün yanında olmuştur… Takımın itici gücüdür…
Hep desteklemiştir! Vefasızlık yapmamıştır… Kulübünü yalnız bırakmamış,
en büyük moral motivasyonu olmuştur… Nedendir bilinmez, son zamanlarda
yönetim-taraftar ilişkisinde bir
"Frekans uyumsuzluğu" görülüyor. Akort ahenkli değil; ses net çıkmıyor…
Gürültü dolu! Bu olumsuzluğun bir an önce giderilmesi dileğimiz… Çünkü;
seyircisiz Ankaragücü olgunlaşmamış kavun gibidir,
kabak tadı verir! Tabancasız kovboy olamayacağı gibi,
taraftarsız Ankaragücü de olamaz!