Sporun en önemli unsurlarından biri de seyircidir. Tribünleri boş bir müsabaka eksiktir; tat vermez! Bunu en iyi hissedenler, sahada mücadele eden oyunculardır. Bakınız bu konuda Basketbol Bayan Milli Takımımızın kaptanı Nevriye Yılmaz ne diyor:
"Seyirci desteği bizi devleştirdi!.." Tuğba Palazoğlu'nun sözleri daha da ilginç:
"İlk turu bize Ankara seyircisi kazandırdı!.." Ankara seyircisi, özellikle salon sporlarında gerçekten çok etkili bir güce sahip… Bunu yıllardır yaşıyoruz. Basketbol ve voleyboldaki birçok büyük organizasyonunda,
"Tribün desteğiyle" kazanılan başarıları sporla ilgilenenler iyi bilirler. Ülkemizde yapılan
FIBA Bayanlar Dünya Şampiyonası'nın ilk ayağında bunu bir kez daha gördük. Ama ne var ki, final grubu maçları
İstanbul'da yapılacak. Çok hatalı bir tercih bu! Neden mi? Başkent seyircisinin önemi yıllardır biliniyor mu? Biliniyor… O halde, böyle bir yer değiştirme niye yapılır? Elimizdeki avantajı durduk yere neden kaybediyoruz? Pek sanmıyorum ama; diyelim ki, hem ilk grup maçlarını hem de finalleri aynı şehirde oynamak statü gereği olmuyor. Bari ilk turu
İstanbul'da, finalleri
Ankara'da oynasaydık… Her şey açık ve net…
Ankara seyircisi, Milli takımımız için en önemli silah! Çok ciddi bir itici güç! Bu gerçeği bile bile takımı,
"Alışılmış bir salon ve oyuncularca benimsenmiş bir seyirciden uzaklaştırmak", bir başka kente ve salona taşımak büyük bir hatadır! Çok deneyimli
Basketbol Federasyonu yönetiminin böyle bir yanlışa düşmesi gerçekten çok ilginç… İstanbul'a şirin görünmek zorunda mı hissettiler kendilerini acaba? Baskı mı yediler? Oysa, bu tür büyük organizasyonlarda ev sahibi ülke "Böyle avantajı" hiç bir zaman kaçırmaz! Nedir bu avantaj? Zirve maçlarını,
"Kendisi için en ideal salon ve seyirci önünde oynamak"; yani bizim için en doğru tercih Ankara olduğuna göre, finalleri de burada oynamaktır avantaj!.. Bu imkanı kullanamadık. Federasyon tamamen bir
"Strateji hatası" yapmıştır. Millileri, tam
"Kıvama geldikleri bir anda", başka bir mecraya sürüklemek akıl karı iş değil! Dileriz, bu hata başımıza iş açmaz!