Bu kentin en önemli markalarından biri olan
Ankaragücü'nü defalarca yazdık, çizdik. Tüm gazetelerde boy boy haberleri yapıldı. Başkan
Mehmet Yiğiner ve ekibi, herkesten destek istedi ve her açıklamasında
"Bizden başarı bekliyorsunuz ama biz borç batağı altındaki bir kulübü yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. Ama sular bir türlü durulmadı. Golden sonra sahaya atlayanlardan tutun, her maçta yapılan protestolara kadar her şey kulübe zarar vermeye devam etti.
Mehmet Yiğiner'in de bir dayanma gücü var. Direnmeye çalışıyor ama 'görünen köy kılavuz istemezmiş' derler ya o da artık bu işlerden fena halde bıktı. 'Ocak ayına kadar kalacağım" dedi ama üst üste yaşananlar onun da hevesini kırdı. Duyduğuma göre bırakmanın arefesine gelmiş durumda. Allah
Ankaragücü'nün yardımcısı olsun.
Mehmet Yiğiner, bugün, yarın haklı olarak
"Artık yeter, bırakıyorum" deyip giderse o takım ne hale gelecek, kimlerin eline düşecek, sonu ne olacak? İşte orası meçhul.
AVRUPA YOLU GÖRÜNDÜ!
Sivas por yenilgisi, peşinden
Kayseri Erciyes beraberliği ve son olarak alınan
F.Bahçe mağlubiyetinin ardından gelen galibiyet gerçekten de teknik direktör
İrfan Buz'a ilaç gibi geldi.
Buz ile yaptığım röportajda ilk yarıyı 23-25 puan arasında kapatmanın hesaplarını yapıyordu. Ama lig öylesine karıştı ki,
Gençlerbirliği liderin de küme düşme hattının da sadece 5 puan gerisinde. Yani iki maç kazansa zirveye, iki maç kaybetse dibe oynayacak.
Gençlerbirliği önümüzdeki maçlarda dişine göre rakiplerle karşılaşacak. Biraz da şansın yardımıyla üst üste galibiyetler alırsa 25 puan barajını çok rahat aşacaktır. Devre arasında istediği takviyeler yapılırsa ki, arayışlar başlamış durumda, yıllardır beklenen
Avrupa heyecanını yaşamamamız için hiçbir neden kalmayacak.
Yiğiner, "Artık yeter, bırakıyorum" deyip gitse, A.Gücü'nün sonu ne olacak?