Ankaragücü
Başkanı Mehmet Yiğiner, Bandırmaspor maçı sonrasında damardan bir açıklama yaptı. Başkan öncelikle
Ankaragücü'nün hakemlerle bir türlü yıldızının barışmadığını söyledi.
Daha da öteye giderek; hakemlerin
Ankaragücü'nün önünü kesmeye çalıştıklarını vurguladı. Aslında son günlerde hakem yönetiminden memnun olan bir
Allahın kulu yok gibi. Genele bakıldığında hakemlerin iyi olduğunu söylemek te mümkün değil.
İş öyle bir hale geldi ki: oynanan futbol hakemlerin gölgesinde kalmaya başladı.
Sayın Mehmet Yiğiner'e hak vermemek elde değil. Her nedense yapılan bariz hatalar
Ankaragücü'nün aleyhine oluyor.
Elbette hakemler hata yapmasın da, yapılan bir hata da
Ankaragücü'nün lehine olsun be kardeşim. Ancak yine de buna tesadüf diyelim. Hakemlerin bilinçli olarak
Ankaragücü'ne 'köstek' olacağını zannetmiyorum.
Türk futbolunun
'koca çınar'ı için böyle bir 'kumpas'ı niye göze alsınlar ki? Ama dedik ya, hatalar üst üste gelince akıllarda hep o soru işareti de sürekli yanıp sönüyor.
Bandırmaspor maçında tribünlerin dolu olması bu takıma sevdalı olanların kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Son dönemlerde
Türk futbolunun genel rahatsızlığı olan boş tribünler göz önüne alındığında,
Ankaragücü'nün sahipsiz olmadığı ve olmayacağını dost, düşman herkes gördü. Kimse merak etmesin: bu takımın tribün ateşi sönmez. Giderek de artar. Yeter ki, bazı sorunların çözülmesinde el verenler çoğalsın. Başkan
Mehmet Yiğiner, Tandoğan Tesisleri için istedikleri yardımın sürekli sümen altı yapıldığını söylüyor. Yetkililer kimse, bu desteği bir an önce vermelidir.
Başkan, konuşmasının sonunda
"Kader bize de elbet bir gün gülecek" demiş. İnancımızda kaderin önemli yeri var. Kaderle ilgili birçok şarkı yazıldığını da biliyoruz.
Tarkan'ın "Gülümse Kaderine" şarkısı olduğu gibi. Ne diyor başarılı popçu:
"Yak bütün fotoğrafları, ona ait eşyaları..."
Ankaragücü de artık kaderine gülümsemeli. Kötü günlere ait fotoğraflar bir an önce yakılmalı. Yerine güzel günlerin, güneşli günlerin, üzerinde
'Süper Lig' yazan fotoğraf konmalı...